Yusuf yola çıktığı an itibari ile macera’nın içinde buldu kendini, arıza nedeni kaldığı yerden o kadar memnun kalmış ki yazısını okuyunca anlayacaksınız, ben burada kısaltmayacağım. Onu takip etmek isterseniz. Facebook adresine bir uğrayın.
Yazacağım şeyler çok uzun. Çünkü çok şey yaşadım bugün. Tesadüf diye bir şeyin olmadığını onlarca kez tecrübe ettim. Motorum debriyaj arızasını vermeseydi. Bugün olanları yaşayamayacaktım. Dün yemek yediğim restorana gittim bugün. Çünkü hem ekonomik, hemde keyifli bir yerdi. (shatre mekanın ismi) Garson cana yakın cicili bicili bir kadındı. Çalışırken bu kadar gülen insanı çok görmüyorum. Gürcistan mutfağı hakkında, menüden yardımcı olmasını istedim. Sinir bozucu şekilde hala gülümsüyordu. Allah’tan fiyatları biliyorum da endişelenmiyorum. Domuz eti istemediğim için tavuk etinden söyledim. Bu arada benim en çok yaptığım yemeğin farklı sunumunu getirdiler. Bol sarımsaklı bir yemek. Yemeği yedim kolamı içtim (13 lari) sonra garson kıza canlı müzik dinlemek istediğimi söyledim. Yer sordum. (Mecburen 4-5 gün buradayım) Ben keman çalıyorum erkek arkadaşımla dedi.
Nerde ne zaman diye sordum. Saat 9 da işten çıkıyorum, alt geçitte çalıyoruz dedi. Mekan değil bildiğin karşıdan karşıya geçmek için kullanılan alt geçit. Tabi ufak tefek iş yerleri var. Tamam dedim. Daha önce çok kez dinlediğim sokak müzisyenlerini daha da yakından tanıma fırsatı bulmuştum. Mekandan ayrıldım. Özgürlük meydanının tersine yürümeye başladım. Bu ülkede zabıta yok kardeşim. Her kes tezgahını açmış bir şeyler satıyor. Sonrasında yoruldum. Ne yapsam diye düşünürken bir casino gördüm. Hiç adetim değildir oyun oynamak hiç de sevmem. Saat 19:00 du. Batum daki Azeri arkadaşımın söylediği bir söz aklıma geldi. İlk seferinde kazanırsın dedi. ( kimseye önermiyorum) Neyse casino ya girdim. Pasaport vs kontrol.
Bana bir kart verdiler onu takmam gerekiyor dediler. Kartı taktım slot makinesine ( amacım kesinlikle vakit geçirmekti, belki es kaza bazı maaliyetleri çıkarmaktı) oyun oynamayı bilmediğimden 30 saniyede 20 lari kaybettim. Cebimde sadece 100 lari vardı. Makineye taktım. Kuruş oynamaya başladım. 50 kuruş gibi. 30 dakikaya yakın o şekilde oynadım. Halen bakiye 99 lariydi. Dedim kuruş yerine 5 tl gibi bir rakamla oynayayım. İlk 3 oyun kaybettim. 4. Ve 5. Oyunda 783 lari kazandım (1100 küsür tl) hemen kalktım masadan. Doğru Cash bölümüne.
Halen inanmıyordum. Kadın tek tek parayı saydı verdi. Sanki yanımda milyon dolarlar varda beni izliyorlar hissine kapıldım. Mekandan çıktım. Paranoyaklaştım birden. Takip mi ediliyorum. O adam niye bana bakıyor. Gidip ihtiyacım olan şeyleri aldım. Kızılhaç A bağış yaptım. ihtiyacı olan insanlara yardım ettim. Haydan gelen hayra gitsin. Sonra yemek yediğim yere döndüm. Saat 20:30 gibiydi. Erkek arkadaşı çoktan gelmiş bekliyordu. Masaya davet ettim. Oturduk 1 saate yakın sohbet ettik. Hesabı ödeyip çıktık hep birlikte. Alt geçite indik çalmaya başladılar. Allah var adam iyi söylüyor Elvis falan.
Sonradan (Bizim Karadeniz şarkısı) didoyu söylemeye başladı. Sadece nakaratını birlikte mırıldandım. Çok insan geçmediği için bıraktılar. (Belki 5 lari falan kazandılar) Sonrasında da kahve içmeye gittik. Baya baya kültürlerimizi tanımaya başladık. Dönüşte takım elbiseli ancak çıplak ayaklı birini gördüm. ( ayakkabısını çıkarmış. Sokaklarda yaşayan bir adam) Para vereceksen benim paraya ihtiyacım yok dedi. Beni hostele bıraktılar. Yarın birlikte olacağız. Tiflis, güçlü motorlu arabaların olduğu, Avrupa ve Rusya yapılarının olduğu, trafik ve korna sesinin çok olduğu keyifli bir şehir.
