Olumsuzluğun ilgisini çekmemeliyiz

Kelimelerin radyasyon yemiş gibi eğilip büküldüğü bulantıdan başka bir şey getirmediği bir kavramdır gürültü. Kimi zaman kafamızdaki gürültüden rahatsızlık duyarken kimi zaman ise dışarıda somut olarak vuku bulan gürültülerden yana yakınırız.

Özellikle dışarıda herhangi bir kafede oturuyorken ya da evimizde penceremiz açıkken bu tip durumlarla sıklıkla rastlaşırız. Dışarıda gürültü çerçevesind bizi en çok rahatsız edenlerin başında taşıtların gürültüsü dikkat çekmektedir. Bazen ara sokaklardan geçen motorlar ise insanlar için ayrı bir sıkıntı oluşturmaktadır.

Hatta kimi ülkelerde bu tip motor kullanıcıları için yasaklama işlemleri baş göstermektedir. Eski motor üreticileri ellerindeki imkan dahilinde eskiden bu tip motorlar üretiyorlardı. Günümüzde ise bu tip motor modellerin üretimi neredeyse yapılmamaktadır fakat bizler sokaklarda, karayollarından bu tip gürültülere her zaman nail olmaktayız. Bunun sebebi ‘moda’dır.

Bir dönem motor camiasında bu gürültü sayesinde motor kullanıcısının tozu dumana kattığı sanılırdı. Bu, motor süren bir kişi için oldukça hoş bir durum olsa da dışarıdaki için o dönemlerde bile pek de hoş olmayan bir durum olduğunun altını çizmek gerekir. Daha sonra bu durumu fark eden motorcular dışarıya bu türden gürültü yığını bırakan araçlarından uzaklaşmaya başladılar. Ancak günümüzde gözlemlediğimiz kadarıyla bu ‘moda’ anlayışı hala başkaları için sürmektedir.

Sonuç olarak ortaya iki farklı bakış açısı çıkmaktadır. Biri motor kullananın bakış diğeri ise motoru kullanana bakışın açısı. Her ikisi de farklı duruş ve düşünce yapılarına sahiptir. Bu anlattıklarımızdan yola çıkacak olursak motor kullanım sevgisinin farklı yollardan dışa vurumunu rahatlıkla gözlemleyebiliriz. Esasında sadece motor kullanımıyla ilgili değil, sevdiğimiz herhangi bir şeyi düşünün.

Onu sevdiğimizindışarıya göstermek için farklı gösterme biçimlerini ortaya koymaktayız.nÖyle ki bazen farkına varmasak da dışarının dikkatini olumsuz bir şekilde çekmekteyiz. Dolayısıyla etrafta gezinen birkaç motorun sesiyle ya da diğer bir deyişle gürültüsüyle şenlenen bu sevgi boşluğunun ortasında yapacak pek az şey bulunur. Tüm motor severler dışa vurulan bu türden bir gürültünün içerisinde sürekli bir bekleme kipinde asılı kalmış gibidir.