İki tekerlek üzerinde nasıl güvende olunacağına ve keyifli sürüş yapacağına dair deneyime dayalı ipuçlarını paylaşıyoruz.
Gençsen, bir motosiklete kullanmak için can atıyorsan, ne kadar bilip bilmediğin konusunda fikrin yoktur. Özellikle motosikletçiler için geçerli olan “Ben Öğrendim” etkisi denen bir şey var. Deneyimsiz insanlar yeteneklerini abartma eğilimindeyken, daha deneyimli insanların tam tersini yapma eğiliminde olduğunu bilmen gerekiyor.
Artık hayatımın yarısı boyunca motosiklet kullandığım için, öğrendiklerimi ve keşke daha önce bilseydim dediğim şeyleri sık sık düşünüyorum. Tabii ki, öğretilebilir olup olmayacağım farklı bir hikaye. Ancak aşağıda, yeni bir sürücüyle paylaşacağım beş önemli ders var, bu dersleri öğrenmem uzun yıllara dayanan tecrübeme dayanıyor fakat hala öğrenmem gereken şeyler olduğunu biliyorum.
1. Sürüş, pratik ve eğitim gerektiren bir beceridir
Yetenekli ve güvenli bir sürücü olmak, deneyim ve öğrenmeye devam etme isteği gerektirir. Basit gerçek şu ki, pek çok sürücü eğitim olmadan her gün yaptıkları şeylerin gerçekte ne kadar yanlış olduğunu bilmiyor. Eğitim yoluyla, yola çıktığınızda kullanmak için uygun beceriler ve uygulamalardan oluşan bir temel oluşturabilirsiniz.
Mesleki eğitim pahalı görünebilir, ancak bu, gelecek yıllar için bir yatırımdır. Güveninizi, güvenliğinizi ve genel sürüş yeteneğinizi bir uzman tarafından gözlemlenmekten, eleştirilmekten ve koçluk yapmaktan daha hızlı geliştiren çok az şey vardır.
Motosiklet Güvenliği Eğitimi veren öğretmenler, kurslar acemilere güvenlik içinde bir eğitim sunuyor. Böyle bir kursa para harcayacak durumda değilseniz, YouTube videolarını izleyerek ve bir park yerinde pratik yaparak şaşırtıcı miktarda ilerleme kaydedilebilir. Ama burada kendi eğitiminizi bir yere kadar geliştirebildiğinizin farkına vermeniz gerekiyor. Kendi başınıza öğrenmeyi tercih ediyorsanız, Yamaha, Honda gibi eğitim akademileri açan firmalar artık uzman koçlar tarafından geliştirilen videolar ve alıştırmalar içeren çevrimiçi bir müfredat sunuyor. Bunu youtube ve bazı sitelerde bulabilirsiniz.
Motosikletten uzak durmak, becerilerinizin bozulmasına yol açar ve öğrenmeyi bırakmanın zamanı yoktur. Bazı başlangıç eğitim kursları aldıktan sonra bile, tazeleme kursu almak veya bir sonraki seviyeye geçmek iyi bir fikirdir.
2. Çanta takmaya alışın
Bir motosiklet almadan önce, çoğu insan bir çanta kullanmadığı sürece, tüm eşyalarınızı yanınızda taşımak için bir çantaya ihtiyacınız olacağı gerçeğini ihmal eder. Motor bagajı veya çantası arayışına girdiğinizde çok seçenek karşınıza çıkar, bence paranıza göre karar verin. Ama mutlaka ayarlanabilir kayışlara sahip olan bir tane yan veya top case denilen türden biri bulunsun. Ben dengemi yitiriyorum diyorsanız kuyruk çantası, tank çantaları kullanmayı deneyebilirsiniz.
Vücudunuza yük binmemesi için bir depo veya arka çanta kullanmak, dengenizi çok bozmayacaktır. Çantaların ağırlık dengesini iyi ayarlayın ve bu dengeyi çok bozmamaya çalışın. Bu çantalar içinde size yolda gerekecek bir çok malzeme bulundurabilirsiniz. Lastik onarım kiti, yağmurluk, yedek eldiven vb.
3. Beceri seviyenizin üzerine çıkmayın
23 yaşındayken, o zamanki kız arkadaşımla hız yapmayı seviyorduk. 650cc enduro motosikletin verdiği tüm heyecan, bize gerçek bir adrenalin sağlıyordu. Yani aldığımız gazla ve tepe noktasında testesteron’un etkisini yanına katarak gazı açıyorduk.
Hızın ne demek olduğunun farkında değildik ve motosikletin frenleri zayıf mı, değil mi, ben fren yaptığımda durabilir miyim, hiç farkında değildik. Onu deniz otobüsüne bıraktığım gün eve dönerken yolun karşına geçmeye çalışan acemi bir sürücünün kurbanı oldum. Çünkü hızı kontrol edebilecek bilgim yoktu, fren mesafesi denen şeyden haberim yoktu.
Yani becerilerimin farkında değildim, üst sınırlarda gezmeyi seviyordum. Kaza ile karşılaşacağımı tahmin edemiyordum.
4. Hızın avantajını unutmayın
Üstte beceri seviyenizi geçmeyin ve buna kendi kazamı ekleyerek anlatmaya çalıştım. Hız alt süratlerde çok kolay kontrol edilebilir. Süratiniz arttıkça kontrol sizden çıkar ve yolun eline geçer. Viraja nasıl yatılacağını bilmek, engel çıkınca ne yapacağını bilmek zamanla anlaşılıyor.
Hızı kontrol etmek, bildiğiniz hız sınırının üstüne çıkmamak demektir. Denemediğiniz bir hız limiti karşısında ne yapacağınızı bilemezsiniz. Durma mesafesi, viraj dönme eğimi ve hız kontrolü bilgilerinin hepsi birbirine bağlıdır. Viraja nasıl yatılacağa ile ilgili videoları seyretmekle, motosikletin üstünde bunu uygulamak çok farklı bilgi gerektirir. Beyin, deneyimlemediğiniz bilgiyi aynı videodaki gibi uygulayamaz. Görsel olarak görmediği durumlarda doğru karar veremez. Hızınız azaldıkça kontrolünüz güçlenecek ve kaza yapma olasılığınız azalacaktır. Ama hiç eğitim almadıysanız yavaş hızlarda da kötü kazalarla kaşılaşabilirsiniz.
5. Zevkinizi başka yerden alın
Motosikletlerin sağladığı çeviklik inanılmazdır ve bir motosikletin sınırlarını zorlamak bu gezegendeki en büyük heyecanlardan biridir. Ancak bunu arabaların ve yayaların etrafındaki halka açık sokaklarda yapmak umursamaz ve güvensiz bir durumdur. Olayın sonu kötü kaza, hastanelik olmak, başkalarına zarar vermekle biter.
Bu yüzden sokakta hızınızı düşürün ve hızlı hareketlerinizi, teker kaldırmayı başka boş bir yerde yapın: Motosikletiniz ile gösterişi boş yollara bırakın ve tam da bu amaç için tasarlanmış kontrollü bir ortamda yüksek hızda sürüş yapın.
Şimdilik söyleyebileceklerim bu kadar, hepinize iyi sürüşler
Motosiklet sahibi olmak sizi motorcu yapmaz aynen piyano sahibi olmanın sizi müzisyen yapmayacağı gibi. Motorcular vardır, ulaşımlarını motosikletle sağlayanlar vardır. Bir hedefe ulaşmak için motosiklet kullananlar vardır hedef seçmeden nereye olursa olsun yeter ki motora binsin şeklinde kullananlar vardır.
Elbette motoru bir ekonomik ulaşım vasıtası olduğu için kullananları küçümsemiyoruz. Esasen bunların çoğu da mikrobu kapar ve sonunda gerçek motorcu olup çıkarlar. Burada benim söylemek istediğim gerçek bir motorcu olmak için bu tavrın tamamen kendisi olarak sizin bir parçanız haline gelmesidir. Bu birçoğunun düşünmediği bir konudur.
Tabi birde motosiklet camiası vardır ve içinde rekabet edebileceğiniz birçok ikame cinsler olur. Hızlı geçinenler,, dövme , deri meraklıları, gözü pek olanlar, stereo müzik meraklıları, ayaklıkları yere sürme düşkünleri, intercomla görüşmeyi sevenler, motor sürerken kahve içenler… Vs. gider böyle. Değişik grupların birbirine takılması hayli fazladır. Bu mizaçlardan birine uyum gösteremeyenler de susar ve sürer.
Yani motosiklet felsefesi denince belli bir tanım koymak aslında kolay değildir. Çok değişik zevkler ve beklentiler vardır.
Özgürlükten bahsedilir. Saf, tavizsiz bireysellikten bahsedilir ama çoğu bir sürüyü takip etmektedir. Olsun herkese yer var… Mevlana’nın dediği gibi gel, gel ne olursan ol yine gel.
Bazıları grupla gezmeyi tercih eder, bazıları yalnız. Bazıları ekonomik olduğundan motora biner bazıları hız için. Diğerleri chopper ler üzerinde yavaş hızlarda ve relax sürüşlerdeki serinlemeyi severler. Bazıları en pahalı ve en yeni güvenlik donanımları içinde mücadele verirken bunları kullanmayanlar plastik bir kask içindeki kafalarına aldıkları darbe ile yaşamlarından olurlar.
Motosiklet felsefeniz ne olursa olsun, ondan beklentileriniz ve size verdikleri ne olursa olsun, size uygun bir yol mutlaka bulursunuz. Üzerinde motorunuzu sürecek.
Şunu unutmayın arabanın penceresinden kafasını dışarı çıkarmaya çalışan köpeği ancak bir motorcu gerçek olarak anlayabilir. Sadece dönemeçli yollarda bir yatın, gün doğumunda ufku kovalayın, rüzgârın taze kokusunu sisli bir yağmurdan hemen önce yâda sonra koklayın. İşte o zaman bir ışık çakar gözlerimizde ve bir klik sesi duyarız…
Motorcunun meditasyonu başlamıştır.
Yine o zaman bir köpeğin arabanın penceresinden başını niye dışarı çıkarmağa çalıştığını anlayabiliriz. Eğer motor kullanmadıysanız bunu bilemezsiniz.
Ruh doktorlarının ofislerinin önünde park etmiş motor görmek mümkün değildir. Sadece motorunuzun üzerine oturun ve ileriye bakın, uzak mesafelere doğru çünkü insan ruhunun buna ihtiyacı vardır.
Ruh sağlığınız iyi olur.
*** Lider çevresindekilerin hata yapmalarını önleyebilen ve doğru yola sevk edebilen kişidir.
Çevresindekilerin hatalarına ortak olup hataları örtbas etmeye uğraşan değil …