Korona Virüs Nasıl Bulaşır, Nasıl Korunulur? Korona virüsü enfekte olmuş kişi ile birebir etkileşimde olan kişilere bulaşmaktadır. Virüs; solunum yolundan, öksürme ve hapşırma ile havaya saçılan virüslerin alınması ile ayrıca virüsün bulunduğu ortam ve eşyalara dokunulduktan sonra ağız ve buruna taşınarak bulaşması ile olmaktadır.
Yapılmaması gerekenler listesi
1. Sigara içilmemesi
2. Üst üste maske takılması
3. Selamlaşma (öpüşme ve tokalaşma)
4. Elleri kirli olmak
5. Elleri yüze sürmek
6. Kalabalık, toplu taşıma (vapur, minibüs, metro, metrobüs veya etkinlikler)
Piyasadan aldığımız dezenfektanlar veya evlerinizde kendinizin de yapabileceği alkol içerikli sıvılar, bezler veya kremler (ve tabii ki sabun) hep benzer etkilere sahip kimyasallardır. Ancak bu dezenfektanlar, virüsler söz konusu olduğunda sabunun kendisi kadar etkili bir “öldürücü” değildir. Bu ürünler içinde bulunan alkol ve sabun haricindeki “antibakteriyel ajanlar” virüsün yapısına hiçbir etkisi olmayan kimyasal maddelerdir. Virüsler bakteri olmadıkları için, antibakteriyel (bakteri-öldürücü) kimyasallar da bunlara işlememektedir.
Virüsten kurtulmak için ne yapılmalıdır?
Virüsleri yok etmek için sabun en iyisidir; ancak eğer sabuna erişiminiz yoksa veya ellerinizi yıkayacak durumda değilseniz alkollü bezler ve sıvılar da hiç yoktan iyidir.
Corona Virüsün (hastalığın) yayılmaması için ne yapılmalıdır?
Öksürdüğünüzde veya hapşırdığınızda, akciğerlerinizde bulunan mukus, ufak damlacıklar halinde 10 metreye kadar etrafa fırlayabilir. Bu damlacıklardan daha iri olanları, koronavirüs gibi virüslerin asıl taşıyıcısıdırlar ve bunlar, çoğu zaman 2 metre kadar bir mesafeye öksürük veya hapşırık sayesinde fırlayabilirler. İşte bu nedenle öksürürken veya hapşırırken ağzınızı ve burnunuzu kapatmanız, hastalığı saçmamak adına büyük öneme sahiptir.
Sadece suyla ellerimizi yıkarsak ne olur?
Şanslıysanız, çalışacaktır! Fakat su, kimyasal olarak sadece deri ile virüs arasındaki hidrojen bağları ile rekabete girer. Virüs, oldukça “yapışkan” bir yapıdır ve dolayısıyla su moleküllerine boyun eğmeyebilir. Bu nedenle sadece su yeterli değildir. Çünkü amaç, virüsü tutunduğu yüzeyden söküp atmaktır.
Sabunlu su, işte burada devreye girer; çünkü kimyasal yapısı tamamen farklıdır. Sabun içinde amfilifiller adı verilen yağ-benzeri yapılar vardır. Bunlar, yapısal olarak virüsün zırhındaki yağlara çok benzerdir. İşte bu sabun molekülleri, virüsün tutunduğu yüzeyi geçtik, virüsün doğrudan zırhındaki yapılar arasındaki bağlarla rekabete girer!
Kaynak: evrim ağacı
İlkokular, ortaokul ve liseler 1 hafta tatil edildi.
Öğrencilere 23 Marttan itibaren evden
eğitim verilecek
Üniversiteler 3 hafta tatil edildi.
Alınan kararlar 16 Mart’ta başlayacak.
Spor müsabakaları seyircisiz oynanacak
İbrahim Kalın Açıkladı
Geçmiş olsun
Kolonya kısmen bir çare, çok yüklenmeyin
Kolonya yerine başka bir şey doğrudan alkol, 80 derece olmasında yarar var
Bence bilgi olması açısında iyi ama bilim adamlarını takip etmekte yarar var
KORONAVİRÜS ENFEKSİYONUNA YAKLAŞIM
1. Hastanın tıbbi maske takması sağlanır ve diğer hastalar ile mesafesi en az 1 metre olacak şekilde ayrı bir alana alınır (eğer imkan var ise tek kişilik, banyo ve tuvaleti olan bir odaya, imkan var ise negatif basınçlı odaya alınır, damlacık izolasyon önlemleri uygulanır).
2. Hastaya temas eden (refakatçi ve hasta yakınları) kişiler için temel kişisel koruyucu önlemler alınır. Odanın düzenli havalandırılması ve temizliği sağlanır.
3. Hasta vital bulguları (kalp hızı, ritmi, solunum sayısı, kan basıncı, vücut ısısı, oksijen satürasyonu) düzenli olarak takip edilir.
4. Hastalardan tam kan sayımı, C-reaktif protein, prokalsitonin, böbrek ve karaciğer parametreleri, kardiyak enzimler, koagülasyon parametreleri, arter kan gazı, laktat ve akciğer grafisi istenir ve sonuçları değerlendirilir. Antibiyotik tedavisi öncesinde kan kültürleri alınır.
5. Şok tablosu olmayan hastada konservatif sıvı tedavisi başlanır.
6. Hipoksemik hastalarda damlacık yolu ile enfeksiyon bulaşma riskinin azaltılması adına nazal oksijen kanülü üzerine cerrahi maske uygulanabilir.
7. Ağır solunum yolu enfeksiyonu, ARDS (Akut Solunum Sıkıntısı Sendromu),hipoksemi veya şok tablosu olan hastalara 5L/dk nazal veya standart yüz maskesi ile oksijen tedavisi başlanır.
8. Daha yüksek oksijen fraksiyonuna ihtiyaç duyulan durumlarda, ulaşılabiliyor ise, yeniden solumaya izin vermeyen, ekshalasyon filtresinin eklenmiş olduğu rezervuarlı
maskeler kullanılabilir.
9. Laboratuvar ve klinik değerlendirmeye göre sepsis düşünülen hastalarda hastaneye kabulden sonra ilk bir saat içinde uygun ampirik antimikrobiyal tedavi başlanmalıdır.
Antibiyotik tedavisinin seçimi hastanın klinik durumuna lokal epidemiyolojik veriler ve tedavi rehberlerine göre yapılır. Ağır pnömonide (zatürre) atipik pnömoniyi de içerecek şekilde antibiyotik tedavisi planlanmalıdır. İnfluenza için risk faktörleri ve klinik duruma göre nöraminidaz inhibitörü de tedaviye eklenebilir.
10. Hem üst hava yollarından (nazofarengeal ve orofarengeal sürüntü) hem de alt hava yollarından (balgam, endotrakeal aspirat, bronkoalveoler lavaj) örnekleri alınmalıdır ve mümkün ise solunum yolu bakteriyel ve viral panel çalıştırılmalıdır.
11. Hastalar hızlı klinik kötüleşme gösterebileceğinden, ilerleyici solunum yetmezliği ve sepsis açısından yakın takipte tutulmalıdır.
12. Hastalar komorbid hastalıkları açısından değerlendirilmeli ve bu hastalıkları için aldıkları tedaviler de düzenlenmelidir.
13. Rutin olarak steroid tedavisinin kullanımı önerilmemektedir. Eşlik eden komorbid hastalıklar veya diğer nedenler doğrultusunda (kronik obstrüktif akciğer hastalığı, refrakter septik şok, vb) uygulanmalıdır.