Günümüzde motor ve motor firmalarınıza adına birden fazla fuar ve sergiler düzenlenmekte. Bunlardan bazıları uluslararası olmasıyla ön plana çıkmakta bazıları ise bu uluslararası yapılmakta olan etkinliklerin çakışmasıyla… Bu tarz üretimsel etkinliklerin ortaya serilmesi aşamasında bir etkinlik ayağı faal olarak çalışırken bir diğerinin eş zamanlı olarak ortaya çıkması başlıkta da belirttiğimiz üzere, ‘komşuda pişer, bize de düşer’ misalidir.
Nitekim etkinliklerin bu tip eş zamanlı çakışma olayları firmalar tarafından çokça sevilmektedir. Diyelim ki X firması yeni motor ürünlerini sergilemek üzere bir fuar düzenledi tam o sırada Y firması da kendi motor modeli üretimlerini sergilemek üzere kollarını sıvamakta. Çalışmalarını bu doğrultuda yapan firmaların ve fuar koordinatörlerinin sayıları giderek artış göstermektedir. Her ne kadar bu tip etkinliklerin çakışması bir noktada bazı durumlarda rahatsız edici olsa da esasında gelişim ve üretimin ayağı olarak bu tip yaklaşımlar bireysel fuar açılışlarını desteklemektedir.
2019 fuarında Honda motosiklet standının görüntülerine bakabilirsiniz
Bu da her açıdan önemli bir şeydir. Pek tabii, yeri geldiğinde rakip üretici firmalar arasında elbette rekabet oranında çekişmeler olacak ancak bu çekişmeler ileriye dönük olarak aynı zamanda da üretime yansıyacağı için önemli bir duruş sergilemektedir. Bir diğer deyişle kimileri bu tip şeyleri basit bir fuar çekişmesi olarak yorumlasa da, bu boş bir sansasyondan öte bir anlam ifade etmiyor. Biz bu noktada bu tip çekişmelerin ön planda olmasını savunuyoruz zira son birkaç yılda Türkiye’deki motor fuar ve galerilerinin sayısının yükselmesi ile fuarların önemli bir işe savunduğu gerçeğini reddedemeyiz.
Esasında günümüzde üretimsel koşullar altında ortaya çıkan her ürün çerçevesinde bu tip durumlara tanık olmamız muhtemeldir. Bunun aksini düşünmek üretimsel olarak gerilemenin habercisi olur. Bu şekilde Türkiye’nin, daha doğrusu bir noktada İstanbul’un bu uluslararası yapmış olduğu çekişmeli etkinlikler doğrultusunda dünya ayağında önemli bir hale gelmesi muhtemeldir. Bu nedenle Türkiye tabanlı galeri ve fuar temsilcileri doğru kişilerle ortaklık ilişkileri kurup kendilerini uluslararası etkinlik hareketi içine dahil etmelidir.