Hava ve suya erişim, yıkılmış bir binanın altında mahsurken, hayatta kalmak açısından çok önemli. Ancak bu da yaralanma seviyesine bağlı. Kan kaybediyor olmak, yaşama şansını 24 saatin ötesine taşımayı zorlaştırıyor.
Dolayısıyla uzmanlar, depremzede enkaz altında çok ağır yaralı değilse ve soluyacak havası varsa, bir sonraki adımın suya erişim olduğunu belirtiyor.
ABD’deki Duke Üniversitesi’nden yoğun bakım uzmanı Prof. Richard Edward Moon’a göre “su ve oksijen olmaması” hayatta kalmak açısından kritik sorunlar.
“Her yetişkin günde 1,2 litre su kaybediyor. İdrar, nefes alıp verme, su buharı ve terleme yoluyla. Bir insan 8 litreden fazla su kaybettiğinde ağır hastalanır.”
Bazı tahminlere göre insanlar, su olmadan üç ila yedi gün hayatta kalabiliyor.
İKLİM, HAVA KOŞULLARI ÖNEMLİDİR!
İklim de, kurbanların ne kadar süre hayata tutunabileceğinden belirli oluyor.
Prof. Moon, Türkiye’deki hava koşullarının durumu çok daha kötüleştirdiğini söylüyor.
“Ortalama bir yetişkin, vücut sıcaklığı koruma kapasitesini kaybetmeden en çok 21 derecede dayanabilir. Bundan daha soğuk olursa, mesele değişir” diyor.
Bu sıcaklığın altında, vücut sıcaklığı ortam sıcaklığını takip ediyor.
Yoğun bakım uzmanı, “Hipoterminin hızı, kişinin ne kadar izole olduğuna, ne kadar korunmaya sahip olduğuna bağlı. Ancak en nihayetinde, bu talihsiz insanların pek çoğu, hipotermiye yenilecektir” diye konuşuyor.
Tersine, yaz aylarındaysa kişinin mahsur kaldığı yer çok sıcaksa, hızla su kaybedilebiliyor ve bu durum yaşama şansını azaltıyor.