Volkan Koç’un Yamaha Ybr 125 motosikletle Mersin’den yola çıkarak Akdeniz, Ege, Marmara ve iç Anadolu bölgelerinden geçerek 15 gün boyunca ülkenin batısını soluyacağı, iki teker üzerinde yaklaşık 4000 km yapmayı planladığı Türkiye turu macerası yakında başlıyor…
Gittiğim her yol kendi içime sürdüğüm yol olacak…
Kaskın altındaki kendimle kendime seyahat edeceğim…
https://www.facebook.com/volkankendiyolunda?_rdr=p
Volkan Koç takes the road from Mersin with Yamaha Ybr 125 motorbike.He’ll inspire west of the country passing Mediterranean,Aegean and Central Anatolia.
It is the adventurous Turkey tour page that he planned to make 4000 km on two wheel…
Every way I go will be the road I ride towards inside me…
I’ll travel to myself with me that under the helmet…
“Sonra bitmeyen bir şey buldum ben! “yol”du adı sürdüm sürdüm bitmedi…”
Volkan kendi yolunda….
Belki de her şey sigarayı bıraktıktan sonra başladı… Ya da çok başka bir şey, sigarayı bıraktıktan sonra aldığım kilolarımın sağlığımı tehdit etmesi ve estetik görünümün gitgide bozulması beni spor yapmaya sevk etti ve ben hayatım boyunca salon sporlarını sevmediğim için doğada yapabileceğim bir sporu tercih ettim, ‘bisiklet’… çocukluğumdan beri sürmediğim bisikleti arkadaşımın bisikletini sürerek başlamıştım. Bisiklet sonuçta çocukluğumuzda edindiğimiz ilk ulaşım aracı idi, eski sevgili ile buluşmak kadar keyifliydi. Rüzgarın tadını, makinanın bir insan ile en güzel uyumunu keşfetmiştim “ iki teker”.
O ayın sonunda profesyonel başlangıç bisikleti olan ilk bisikletimi satın almıştım. Bisikleti sürdükçe kendime doğru giden bir yolda ilerliyordum gittiğim her yön kendime olan yoldu, sürerken ziyadesiyle kendimle baş başa kalıyor, doğa bisiklet ve ben kendi muhakememi yapıyordum. Yakılan kaloriler ile kilolar hızla gidiyor salgılanan endorfin ile mutluluk katsayım artıyordu, sanki başka çarem yoktu, pedallamam gerekiyordu. Pedallamak huzura kanat açmaktı… İlk zamanlarda bu bisikletle 10 km kadar uzakta olan şehir merkezine acaba gidip gelebilir miyim? diye düşünürken, aradan geçen zamanla ikinci bisikletimle 400 km kadar yol yapıp dünyanın en büyük açık hava müzesi olan Kapadokya turunu yapabilecek kıvama çoktan gelmişti bacaklarım. Ben artık bisiklet sürüyordum, yolda patlayan lastiğimi tamir edip kamplar atıp yaşamak için bütün ihtiyacım olan her şeyi bisikletin iki heybesi ve bir tek sırt çantasına doldurup çoktan yollara vurmuştum kendimi. Yola çıktığım her güvenli yer evim, gökyüzü çatım olmuştu.
Her hafta tatilimde kilometrelerce pedallayıp kendime doğru seyahat ediyordum. Yaşamış olduğumun kentin tüm çevre ilçeleri yan mahalleye sürmek kadar kolay olmuştu artık benim için. Bulunduğum kentin çok daha dışına dalgıç hocam olan Murat Dikici’nin motosikleti ile bir kamp macerası yaşamaya gittiğimizde yıllar evvel tutkunu olduğum motosikletin bir bisiklet kadar keyifli, lakin bir bisikletten çok daha kısa sürede istediğimiz yere bizi götürmesini yeniden tattığımda ise, gelecek hafta tatilimde Adını “Siyah” koyduğum simsiyah bir motosiklet sahibi olmuştum. Siyahla daha ilk günden 130 km yapmıştım bile, bisikletten çok hızlı gidiyordu. Hiçbir zaman bisikletin üzerine motosikleti kuma getirdiğini hissettirmedim. Edindiğim her bisiklete farklı isim koyduğumdan son bisiklet olan “İnsomnia” (uykusuzluk) beni dinç kılan kalori yaktıran spor enstrümanımdır. Bisikleti spor, motosikleti ulaşım aracı olarak kullanıyordum. Motosikletin var bisikleti satarsın artık diyenlere de “Senin de aklın var mantığını kullanmıyor musun?” dedim.
Motosiklet spor değil ulaşım aracıdır lakin bisiklet spor yaparken beni bir yerlere ulaştırır, ki biz iki teker severler varmak için değil sürmek için sürdüğümüzden dolayı iki türlü de iki tekerle sürdüğümüzde bir yerlere varıyoruz zaten, en çok ta kendi içimize…
Artık iki tane iki tekere sahiptim, daha Siyah’ın ikinci haftasında iki şehir kadar uzaklara gidip gelmiş çoktan 2000 km’yi aşmıştım bile. İnsomniya ile ‘Şehir’ küçülürken ‘Siyah’ ile Ülke küçülüdü gözümde. Daha fazla özgürdüm artık ‘Özgürlük iki tekerdi ve yoktu kapıları, özgürce ülkeyi dolaşmanın zamanı kendiliğinden geldi. Hayat kısaydı ve yola çıkmalıydı… Ben de öyle yaptım… Her gittiğim yön kendi içime olacaktı tıpkı bisikletteki gibi…
Artık ‘’Volkan kendi yolunda’’…
VK.
Volkan Koç Yamaha Ybr 125 ile 15 gün yollarda olacak… Merakla bekliyoruz.