Bir motosiklet sürücüsü için en kapsamlı kişisel arzusu olma özelliğini gösterendir alışveriş anındaki seçim aşamaları. Pekçok motor galerisi sergiledikleri ürünlerde satış yapma duygusunun dışavurumunda, ağırlıklı fantastik ve mizahi öğelerin yanı sıra ürünleri kimliklendirme çabası da öne çıkıyor.
Bu doğrultuda açılan motor sergileri daha çok üreticilerin çalışmalarının otobiyografik unsurlar taşıdığı sergilerdir. Hem ulusal hem de uluslararası alanlarda kendisini gösteren bu motor sergilerinin içerisinde taşımakta oldukları viyonları doğrultusunda takip ettikleri belli bir çizgi bulunmaktadır.
Bu noktada duruma hem müşteri hem de üretici açısından bakacak olursak temel almamız gereken olay bu tür satışların yapıldığı sergilere gitmek veya bir motor satış kataloğuna bakmak, beğendiğimiz bir şey görüp onu kendimize almamızdır. Her ne kadar bunlar her iki perspektiften de farklı açılar taşısa da biliyoruz ki satın alma veyahut satış yapma gibi durumlarda işin temeli burada yatmaktadır. Bu, üreticilerin bir nevi yaratmış olduğu ‘modus operandi’dir.
Günümüzde yeni bir şey üretime ve satışa sunulduğunda piyasada birtakım ayaklanmalar meydana gelmektedir. Misal üretim rakipleri açısından ürün yanlış hatırlama ve yanlış yorumlama sürecine girmektedir. Bunun sonucunda ise ortaya çıkan bir anlamda kötü bir fotokopi. Biz inanıyoruz ki kimse kendi kişisel üretiminde bu türden bir fotokopi durumu yaşamak istemez.
Aynı şey satın alma süreci için de geçerlidir. Kitlesel bir şekilde oluşum gösteren yorumlama aşamaları bize gösteriyor ki müşteriler satın aldıkları ürün üzerine dahi çeşitli yaftalamalara maruz kalıyorlar.
Yanlış anlaşılmasın, hiçbir motor üreticisi ‘orijinal’ olma konusunda herhangi bir yanılsama altında değil. Öte yandan her türlü motorun müşterilerine sergilenme aşaması bu tip yerlerin ve kurumların çağdaş bir bağlantı kurmamıza olanak tanıdığına dikkati çekiyor. Böylelikle üreticinin tüketim nesnelerini mesafeli bir duyarlılıkla tekrar gündeme aldığını söyleyebiliriz.
Zira bunların piyasaya sürülmesi ürünlerin günlük eleştiri ve resmetme potansiyelini mizah duygusuyla yoğuruyor. Sonuç olarak bir motor ürününün satış merkezlerinden sergilere kadar uzanarak alıcıları ile iletişime geçmesi bize artık yapılmakta olan üretimin giderek organikleştiğinin kompoziyonunu çizmektedir.