Bir arkadaştan alıntı Herkese merhaba. Geçtiğimiz hafta cuma günü akşam iş çıkışı saatlerinde Altunizade-Şile yolu istikametinde ilerliyordum. Çamlık mevkiindeki batçık kavşaktan çıkmak üzereyken ya motora biraz gaz vermem, ya da bir sonraki sollamayı kafamda tasarlarken, birden orta şeritte kontrolü kaybedip motoru sola yatırmak suretiyle 70 km/h civarı bir hızla düştüm. Motordan tamamen ayrıldığımı anladıktan sonra, hem sürüklenmemi yönlendirdim, hem de arkadan gelen araçları kontrol ettim. Akıcı ve yoğun trafiktekiler benim ağır ağır düşüp sürüklenmemi izlerken yavaşlayarak yolu üç şeritte birden durdurdular neyse ki. 30 metre kadar sürüklendiğimi tahmin ediyorum. Koruyuculu ayakkabım ve pantolonum yoktu. Diğer her şey tamdı. Bu nedenle sol ayak bileğimde, kemik üstünde can sıkıcı bir asfalt yanığı ve ceketin sol kolundaki korumaların bitiminde de ufak bir asfalt yanığı daha oldu. Sonradan sol bacağımda da iç tarafta lokal çürükler olduğunu anladım. Ancak bir süre normal kot pantolonda, baldır üzerinde de kaymama rağmen hiçbir yırtık, yanık vs. oluşmadı. Zaten sürüklenmem bittiği anda ilk kontrol ettiğim yer burası oldu ve sağlam kalmasına bayağı şaşırdım. Kazaya yola (tahminimce kamyonlardan) dökülen yağ sebep olmuş. Sonradan motorun tekerlerinde, ayakkabımda ve pantolonumda ciddi bir yağ tabakası olduğunu gördüm. Motor ise sol tarafına yattığı için ön ızgara tarafından kırılan bir parça dışında hasar almadı ve metal ayak üzerinde sürüklenerek (kıvılcımlar çıkartarak) durdu. Ben farketmediğim bir yara/bere, sakatlık var mı diye üzerimi kontrol ederken yolda duran araç ve motosiklet sürücülerinden motoru kaldırıp sağ şeride getirmelerini istedim. Sonrasında hasarın az olduğunu idrak edince diğer motorcu arkadaşların eşliğinde kontrollü bir şekilde yoldan çıkıp uygun bir yerde durdum. Kendimi olduğum yerden araçla aldırdım ve Çamlık Dönerci Ahmet Usta dükkanından rica ederek kendi kurye motorlarının yanına X-City'mi bıraktım. Bilen tanıyan varsa kendilerine motorcu dostu tavırlarından dolayı tekrar teşekkür ederim. Sizlerle yırtık ceket ya da bileğimdeki asfalt yanığı fotoğraflarını paylaşmak yerine, bu kazadan çıkardığım dersleri özetlemek istiyorum: - Yoğun trafikli ve özellikle kamyon trafiği olan güzergahlarda risk almayın, fren mesafenizi uzatın, sert dönüşlerden kaçının. - Hava kuru olsa bile asfaltı mutlaka takip edin, en ufak parlama, kumlanma belirtisi gördüğünüzde üzerinden geçmemeye çalışın. Ben akan trafikte gittiğim için asfaltı takip edecek imkanım yoktu. -Mutlaka ama mutlaka ekipmanlarınız tam olsun. Dizlik, ceket, bel koruması olmadan bu şekilde düşseydim üzücü olurdu. Diğer eksiklerin de önemini tekrar kavramış oldum. - En bildiğiniz yollarda bile kendinize güvenmeyin. Sürprizlere her zaman hazırlıklı olun. - Altımızda ne kadar büyük lastikli ve oturaklı olsa da otomatik şanzımanlı bir scooter olduğunu unutmayın. En ufak maymunlukta kurtarma şansınız olmuyor. - Motosikletten düştüğünüzde panikleyip kontrolü yitirmeyin. Çünkü uzun sürüyor ve son müdahaleleriniz belirleyici olabilir. Ellerinizi, ayaklarınızı yere koyarak durmaya çalışmayın. Eklemlerde burkulmalar yaşanabilir. Ben kafamın bir köşesinde bu bilgiyle düştüğüm için kaplumbağa gibi davrandım. En ideali tam korumayla kontrollü yuvarlanma olacaktır. - Kazadan sonra mutlaka kendinizi santim santim kontrol edin. Zonklama, burulma, şişme gibi durumlarda kesin surette hastaneye/sağlık kuruluşuna gidin. Ben hiçbir belirti olmadığı için yara ve morarmalar için eczaneden merhem alıp kendim uyguladım. Bu dönemde Covid nedeniyle de hastaneleri meşgul etmemek lazım. Geçen 5 günden sonra gayet iyiyim. X-city ise kırılan ön parça dışında sapasağlam. Kazanın ertesi günü bulunduğu yerden alıp eve götürebildim. Bir süre kazayla ilgili kafamdaki deli soruları cevaplandırdıktan sonra korumaları eksiksiz şekilde giyip yollarda olmaya devam edeceğim. Yazdıklarım ufak da olsa motordaşlarımın daha dikkatli sürmelerine sebep olursa ne mutlu bana.

Yazı gezinmesi