Bir arkadaş güzel bilgiler vermiş hepinizle paylaşıyorum. Kuba ege 50 CC nasıldır? Deneyimlerini aktarmış.

Selamlar. Çiçeği burnunda yaklaşık 12 saatlik Kuba Ege 50 kullanıcısıyım. Almayı düşünenlere ilk deneyimimi şu an olmak üzere, bu gönderinin altına yorum olarak ilerleyen zamanlarda yaşadıklarımı paylaşacağım.

Öncelikle ben İzmir Karşıyaka’dayım ve motoru 175 km uzaktan Aydın Nazilli’den aldım. Otobüsle gittim, konuştum, anlaştım, servisle anlaşmaları olduğunu söylediler 15.08.2020 itibarıyla 350₺’ye 100cc yapılması konusunda hemfikir olarak işlemleri başlattık. Noter ve plaka işini de orada hallettim; hemen 35 plakayı basıp verdiler şoförler odasında. Servisteki usta da işi saat 17:00 civarı bitirdi, motoru ve çıkan 50 cc’ye ait iki parçayı teslim aldım. Garantisini de başlattık. 500-750 km arası bakıma gel dediler ama ben gitmeyi düşünmüyorum. Zaten gitsek de gitmesek de birtakım paralar ödeniyor. Garanti kapsamının bir esprisi olduğunu düşünmüyorum. Motora bir şey olursa da %99 kullanıcı hatası diyorlar.

Her neyse, internetten duyduğum/okuduğum bazı yanlışları düzeltmek istiyorum. 2019 model benim aldığım Ege 50 ve hız göstergesini telefonda uygulamayla kontrol ettim kesinlikle şaşmıyor; yani hızı ne gösteriyorsa o hızla gidiyorsunuz. Vites N-1-2-3-4 ileri, 4-3-2-1-N geri olarak gidiyor.

Vites artırma pedalına hareket halindeyken basılı tutarsanız, tuttuğunuz süre boyunca boşta gidiyorsunuz bırakınca yine hangi vitesteyseniz onda devam ediyorsunuz. Motıru ancak tamamen durdurduğunuz zaman sürekli olarak boşa alabiliyorsunuz, hareket halinde boşa alayım pedalı bırakayım gibi bir şey söz konusu değil. Ki benim en çok ihtiyaç duyduğum şey o oldu. İleride kırmızı yanıyor arabadaki gibi boşa alıp rahat takılmak istiyor insan ama sürekli o pedala basılı tutmak zorunda kalıyorsunuz.

Bu işin bir aksamı varsa bir tuş falan yapabilsek keşke hemen yaptırırdım. Tuşa basınca boşa alsa, tekrar basınca yine hangi vitesteysek ona dönsek harika olurdu.

Ben ilk 500 km’yi rodaj dönemi olmasından dolayı ortalama en çok 50 km hızla gitmek istediğimden, 175 km yolu molalarla birlikte yaklaşık 5 saatte geldim. Motor 60’tan itibaren titreşim yapmaya başlıyor ve motor olarak ne kadar hız istese de kaporta olarak kesinlikle güven vermiyor.

Şehir içinde kullanması fevkalade güzel, son derece rahat ama uzun yolu tavsiye etmiyorum. Ben 187 boyunda ve 85 kiloyum, motor da 91 kiloydu sanırım, kuvvetli bir rüzgar esse allah muhafaza savuracak gibi… Ayrıca bu ebatlardaysanız motorun sürücüsüne ait olan sele kısmına pek oturamayacaksınız. Ben neredeyse tüm yolu selenin arka kısmına oturarak geldim ve verdiğim her molada sanki mabedimi motorda bırakmışım hissiyatına kapıldım.

Sele çok sert.

Yakıt olarak 20₺ Opet’ten fulledim ve 160 km yaptım. Sonra tekrar Petrol Ofisi’nden aldım 18₺ aldı depo. Yani 18₺’ye 160 km muhasebesini size bırakıyorum.

Kask camını ben artistliğimden kullanmadım ama kesinlikle kullanılmalı. Yolda çer çöp börtğ böcek ne varsa gözüme girdi. Eve geldiğimde gözlerim kıpkırmızıydı. Kask olarak bende jokey tarzı var, şehir içi tamamıyla yeterli ama uzun yolda çok başarısız. Birkaç kez rüzgarda kafamdan çıkacak gibi oldu.

Beni nasıl korumayı düşünüyor acaba?
Şu an için görüşüm, motorun sağlam ve diri olduğu yönünde. Zamanla açılacak mı, kendini salacak mı göreceğim. Ama şehir içi için biçilmiş kaftan. İki kişi binse bana mısın demez. Tek seferde 50-75 km’den fazla yol yapmayı ve 60-70 km/s’ten yukarı çıkmayı tavsiye etmiyorum.

Yolda 30’un üzerine çıktığımda ekseriyetle motor tarafından tak tak tak diye ritmik bir ses geldi yol boyunca. Bir bilene sordum sıfır motor olduğu için bir süre yapar öyle, bir şey olmaz dedi. Eve geldiğimde garaja koydum ve hafif bir yanık plastik kokusu hakimdi. Umarım yarın çalışır.