Hayat Kurtaran İpuçları
1) Görünmez olduğunuzu farz edin: Çünkü çoğu araç sürücüsü için gerçekten de öylesiniz. Asla göründüğünüzü düşünerek hareket etmeyin, hatta diğer sürücüyle göz göze gelmiş olsanız bile…
2) Anlayışlı olun: Trafikte herkes hata yapabilir, her yapılan hataya sinirlenip saldırgan bir tavır sergilerseniz işler çabucak sarpa sarabilir. Karşınızdakinin büyük anneniz olduğunu farzedip ona göre tavır alın.
3) Her zaman uygun giyinin: Evet, belki arkadaşlarınızla beş dakika uzaklıktaki bir Cafeye ya da yazlığınızdan deniz kenarına iniyor olabilirsiniz. Ama mesafenin kısa olması kaza yapmayacağınız anlamına gelmez. Tişört ve şortla motora binmenin sonu gerçekten kötü bitebilir. En düşük süratlerdeki düşüşler bile çıplak tene büyük hasar verecektir.
4) İyiyi umun, kötüye hazırlanın: Kavşağa yaklaşırken orada duran arabanın son anda dönmek için önünüze direksiyon kıracağını varsayın. Kaldırım kenarında parkeden arabalardan birinin her an çıkabileceğini varsayın. Ters yönden bir arabanın gelebileceğini varsayın. En olmadık durumlara karşı hazırlıklı olun.
5) Ego’nuzu evde bırakın: Otobanda kimin daha hızlı gittiği gerçekte sadece polisin ve yargıçların umrundadır. Tabii bir de kaza raporunu yazacak bilirkişinin.
6) Dikkatinizi toplayın: Evet, reklam tabelasında mayolu bir manken resmi var. Evet, yol kenarında yürüyen hatun dikkat çekici. Acaba çırak faturayı yatırdı mı? Bir ara motoru servise götürmeniz lazım, değil mi? Siz bunları düşünürken tehlike adım adım yaklaşıyor olmasın sakın? Dikkatinizi yola verin!
7) Aynalar hikayenin tamamını anlatmaz: Sadece aynada gördüğünüz kadarına güvenerek şerit değiştirmeye kalkmayın. Kafanızı çevirip kör noktaları kontrol edin. Özellikle spor motorlarda aynalar her zaman için çok dar bir açıyı gösterirler.
Sürüş mesafesine dikkat edin: Önünüzdeki araçların tamponun yapışmayın, bu bela aramaktır. Tabii sıkışık trafikte uygulaması zor, ama hızınız arttıkça önünüzdeki ve arkanızdaki araçlarla mesafeniz de artmalı. Hem öne, hem de arkaya dikkat edin. Sizin vaktinde fren yapmanız, arkanızdaki sürücünün de vaktinde fren yapacağı anlamına gelmez.
9) Modifiyeli araçlara dikkat edin: Modifiyeli otomobiller standard modellere göre çok daha hızlı ve çeviktirler. Sürücüleri ise genellikle genç ve saldırgan tiplerdir. Bunları gördüğünüz anda potansiyel tehdit olarak algılayın ve ona göre hareket edin.
10) Viraja giriş hızına dikkat edin: Tek bir motorun karıştığı trafik kazalarının büyük kısmında ana sebep viraja gereğinden fazla hızlı girilmiş olmasıdır. Viraja girerken değil, çıkarken gaz açılır. Viraj giriş hızınızı ayarlamayı, viraja yatmadan önce bitirmiş olun, viraj içinde ani frenden kaçının. Virajın ardını göremiyorsanız özellikle dikkatli olun, birileri yolun ortasında durmuş etrafa bakınıyor olabilir.
11) Vahşi doğaya dikkat edin: Belki ülkemizde geyikler ve diğer yaban hayvanları Amerika’da olduğu gibi büyük bir tehdit değil. Ancak yine de özellikle kırsal kesimlerde yol alırken dikkatli olun. Sabah ve akşam saatleri evcil ya da yabani hayvanların özellikle hareketli oldukları saatlerdir. Bir sığıra, koyun sürüsüne ya da çoban köpeğine denk gelebilirsiniz. Sadece yolu değil, yolun iki yanındaki boş alanları da gözleyin, hayvan görürseniz alarma geçin.
12) İki freni de kullanmayı öğrenin: Motorda durdurma potansiyelinin büyük kısmı ön frendedir. Ancak özellikle cruiser ya da touring gibi ağır ve uzun makinelerde arka fren de büyük önem kazanır. Her iki freni de uygun biçimde kullanmak duruş mesafenizi ciddi biçimde kısaltacaktır.
13) İki parmağınız ön frenin üzerinde olsun: Bazıları bunun ne kadar gerekli ya da güvenli olduğunu tartışabilir. Ama şu gerçek yadsınamaz, saatte 100 kilometre hızla giderken freni 1 saniye önce sıkabilmek fren mesafenizi yaklaşık 30 metre kısaltacaktır. Bu 1 saniye elinizi frene atmak için harcayacağınız reaksiyon süresidir.
14) Gitmek istediğiniz yere bakın: Motosikletler sürüş dinamikleri itibariyle pilotun baktığı yöne doğru gitme eğilimine girerler. bu da yoldaki engeli savuşturmak için engele değil, geçiş yapacağınız açıklığa bakmanız gerektiği anlamına gelir. Çukurdan kaçmak için çukura değil, çukurun yanından geçen düzgün asfalta bakın.
15) Gözlerinizi devamlı hareket ettirin: Trafik devamlı değişen, her an yeni koşullar ortaya koyan bir ortamdır. O yüzden gözlerini devamlı hareket etsin, etrafınızdaki trafiği tarayın ve tehditleri görün Eğer acil bir tehlikeyle uğraşmıyorsanız, asla dikkatinizi tek bir alana ya da nesneye uzun süre odaklamayın.
16) Dur işaretinde durun: Amerika’da kavşaklar ve benzeri tüm noktalarda DUR işaretleri vardır, ancak ülkemizde buna pek sık rastlanmaz. Buna siz kendiniz dikkat edin. Yan yoldan ana yola çıkarken ya da işaretsiz kavşaklarda aniden çıkış yapmayın. Özellikle kavuşan yolları tamamıyla göremiyorsanız ve ardınızda yoğun trafik yoksa durup iyice kolaçan edin. Unutmayın ki birileri tam gaz geliyor olabilir. Tabii aynı durum demir yolu geçişleri için de geçerli.
17) Burnunuzun ucuna bakmayın: Tehlike 5 metre önünüze kadar geldiyse bir şeyler yapmak için geç kalmış olabilirsiniz. Bu yüzden sadece yakın mesafeyi değil, geniş bir alanı kontrol altında tutun. Yolun çok ilerisinde park etmiş bir traktör önceden fark etmekle son anda fark etmek arasında büyük fark vardır.
18) Bildiğiniz yollarda dikkatli olun: Motora atlayıp muhitinizde, köyünüzün çevresinde ya da her zaman katettiğiniz yollarda biraz turlamaya karar verdiniz. Muhitinizde olmak beladan uzakta olmak anlamına gelmiyor. İstatistiklere göre çoğu binici kendi muhitinde ve oldukça düşük süratte yaşanan kazaların kurbanı oluyor. Unutmayın, sokakları tanıyor olabilirsiniz ama bu, o gün o sokaklarda sarhoş bir sürücüye denk gelmeyeceğinizi garantilemez. Gözünüzü dört açın!
19) Asla duran trafiğe dalmayın: Önünüzde trafiğin tıkandığını ve arabaların yığıldığını görüyorsunuz, ama siz motorla iğne deliğinden bile geçebilirsiniz, değil mi? Yanlış cevap! Önce şunu sorun, trafik niye duruyor? Görmediğiniz bir sebebi, bir kaza ya da başka bir nedeni olabilir. Duran trafikteki boşluklara hızla ve umarsızca dalmak sizi bir anda ölümle yüz yüze getirebilir.
20) Sikletinize göre motor seçin: 60 kilo ağırlığında ve 1,65 boyundaki bir adam elbette ki Goldwing kullanabilir. Ama acil bir durumda, mesela kalabalık bir kavşakta marş basmadığında, sikleti motorla başa çıkmaya yetecek midir? En büyük ve güçlü motora sahip olmayı gurur meselesi haline getirmenin bir anlamı yok, sikletinize ve yeteneklerinize uygun bir motor seçin.
21) Aniden açılan kapılar: Yol kenarında park etmiş bir araba ya da sağ şeritte yolcu indirmeye hazırlanan bir taksinin açılan kapısına çarpmak kesinlikle hoş bir tecrübe değildir. Tek tehlike açılan kapı da değildir üstelik, o kapıdan kaçmaya çalışırken üstünüze direksiyon kıran bir başka sürücüye de denk gelebilirsiniz.
22) Kavşakta durmayanlara dikkat: Kavşağa yaklaşırken kendinizi hazırlayın, trafik size yol vermek için durmayabilir, büyük ihtimalle durmayacaktır da. Ama aynı şey arkanızdan gelenler için de geçerli olabilir, unutmayın ki siz olmasanız bile bir başkası kavşağa dikkatsizce dalabilir. Dönmeyi planladığınız yönün aksi şeritte kalmayın, arkanızı ve kavşağı besleyen diğer şeritleri kollayın.
23) Ekibinizi dikkatli seçin: Grup olarak uzun yol yapmak zevklidir, ancak ekibinizi iyi seçmeniz gerekir. İyi bir ekip diğer üyeleri geride bırakıp uzaklaşmaz, her ihtimale karşı yol üzerinde buluşma ve bekleme noktaları belirler. Eğer grubunuzla uyum içinde değilseniz, diğerlerinden daha temkinli ya da daha saldırgan motor kullanıyorsanız bela kapınızda demektir. Bir anda zincirleme kazaya sebep olabilirsiniz.
24) Kör olmayın: Aşırı ışıklandırılmış bir kulüpten zifiri karanlık park alanına çıktığınızda, ya da karanlık bir asansörden güneşli bir caddeye indiğinizde, hemen marş basmayın. Gözlerinize ortamın ışığına alışmaları için birkaç dakika zaman tanıyın. Aksi takdirde ilk birkaç kilometre resmen kör olarak motora bineceksiniz demektir.
25) Yavaş U dönüşleri çalışın: Uygun bir alan bulun ve bol bol yürüme hızında U dönüşlere çalışın. Ağırlığınızı dışa doğru vermek size motoru dengelemekte yardımcı olacaktır. Motor değiştirdiğinizde de bunu tekrar çalışın, her motorun huyu aynı değildir. Tehlike anında değil vaktiniz varken motorun huyunu öğrenin.
26) Yokuşlarda paniklemeyin: Dik bir yokuşta durmak zorunda kalırsanız endişelenmeyin. Arka freni kullanarak motorun kaymasını engellerken, gaz-debriyaj ikilisini yumuşak bir biçimde kullanarak rahat kalkışlar yapabilirsiniz.
27) Yol kaygan mı görünüyor?: Üzerinde gittiğiniz yolu okumayı asla ihmal etmeyin. Yol yamaları, demir kapaklar, kalın çekilmiş beyaz şeritler, metal kedi gözleri, ıslak ve parlak görünen herhangi bir noktaya kesinlikle kaygan olduğunu düşünerek yaklaşın, hızınızı kontrollü ve sakin biçimde azaltın. Burnunuzu kullanmayı ihmal etmeyin, aniden beliren mazot ya da sıcak zift kokusu, size yola dökülmüş kaygan maddeleri gözlerinizden önce haber verebilir!
28) Eyvah lastik patladı!: Lastiğin patladığını duydunuz ve motor altınızda sarsılıyor! Sakin olun, motoru kontrol etmek için fazladan kas gücü kullanmanız gerekecektir. Gazı hafifçe kapatın, sağlam lastiğin frenini kullanarak yavaşlayın ve kenara çekin. Ani hareketlerin motoru bir anda altınızdan alabileceğini unutmayın!
29) Vizördeki su damlaları: Yağmurun başladığı an asfaltın en kaygan olduğu andır. Sağanak yağmurla yıkanan yol nispeten temizdir, ama hafifçe ıslanmış yol neredeyse buz kadar kaygan olabilir. Dikkat kesilin, ani hareketlerden kaçının. Mümkünse kısa bir süre için konaklayıp durumun değişmesini bekleyin.
30) Karanlıkta yolunuzu kaybetmeyin: Gece yaklaşıp da ışık seviyesi düşmeye başladıkça sizin ve trafikteki diğer herkesin görüş seviyesi düşecektir. Farlarınızı ayarlı ve temiz tutun, her zaman yedek ampul taşıyın, asla iyi aydınlatması olmayan bir motorla akşam trafiğine çıkmayın. Güneş gözlükleri ve renkli vizörler bu saatlerde sizin düşmanınız olacaktır. Karanlıkta önünüzü görmek kadar diğer sürücüler tarafından görülmenin de zorlaştığını unutmayın. Gece sürüşlerinde görülebilmek için fosforlu kask etiketleri ve kemerlerden faydalanın.
31) Yorgun musunuz? Yorgun, uykusuz, alkollü olarak kesinlikle motora binilmemesi gerektiğini bebekler bile biliyor. Ama aşırı duygusal patlamaların da en az uyuşturucu kadar kötü etkileri olabileceğini unutmayın. Kendinizi çok öfkeli, bezgin, sıkıntılı ya da üzgün hissediyorsanız marşa basmadan önce sakinleşmek için bir şeyler yapın. Aynı durum sürüş esnasında ciddi tehlike atlatıldığında da geçerlidir. Sinirle gaza asılmayın, kenara çekip adrenalin patlaması geçene kadar bekleyin. Seleye oturduğunuzda kesinlikle gergin olmayın.
32) Uygun kıyafet seçin: Hava koşullarına ve bedeninize uygun kıyafetler seçin. Sıcakta pişerken, soğukta donarken ya da üzerinize oturmayan bir ceketle boğuşurken kazaya her zamankinden daha yakın olacağınızı unutmayın.
33) MP3 çaları evde bırakın: Kulağınızda kulaklıklar varken ve müzik sonuna kadar açıkken, dibinize kadar giren beton kamyonunun giderek yaklaşan gümbürtüsünü duymanız mümkün olmayacaktır. Ya da diğer başka herhangi bir şeyin. Motor üzerinde sadece gözlerinizi değil kulaklarınızı da tehlikeye karşı açmanız gerektiğini unutmayın. Müzik dinlemeye çalışırken ölmek pek akıllıca olmayacaktır.
34) Slalomun ustası olun: Boş bir alana birkaç deterjan kutusu koyun ve çevrelerinden değişik hızlarda slalom yaparak geçmeyi deneyin. Akan trafikte aniden beliren engellere karşı sadece fren yapmak işe yaramayacaktır, kaçış manevralarını da içgüdüsel olarak yapabilecek kadar ustalaşmanız gerekir. Unutmayın, motorlar otomobiller gibi durmazlar, dursalar bile arkadan çarpacak bir diğer aracın darbesini kesecek tamponları yoktur. O yüzden çoğu zaman frenleri kazıklayıp durmaktan ziyade, slalomla tehlikeyi arkada bırakıp yolu açmak ve uzaklaşmak daha iyi olacaktır.
35) Düşük süratlerde yumuşak davranın: Özellikle sıkışık trafikte ya da ara sokaklarda ilerlerken olduğu gibi, düşük süratlarde ani gaz ve frenden kaçının. Ani gaz ve fren lastiklerinizin bir anda kaymasına sebep olabilir, ayrıca motor ömrü ve sürücü konforu açısından da pek iyi değildirler.
36) Fren lambanızı kullanın: Sinyaller devamlı çaktıkları için dikkat çekerler. Aynı şekilde fren lambanızı da arkadan gelenlerin dikkatini çekecek biçimde kullanabilirsiniz. Yavaşlamayı düşündüğünüzde ya da arkanızdakine mesafe bırakması için mesaj vermeyi istediğinizde, fren pedalına ya da manetine birkaç kere hafifçe dokunarak fren lambanızı yakıp söndürün. Tecrübeli biniciler fren lambası müşirlerini ayarlayarak arka lambanın pedala dokunur dokunmaz yanmasını sağlarlar. Müşiri bu şekilde ayarlamak bir dakikalık bir iştir ve hayatınızı kurtarabilir.
37) Sabırlı olun: Ara sokaktan ana caddeye çıkarken, kavşakta otobana çıkarken ya da kaldırımdan inerken, sabırlı olun ve fazladan bir saniye ayırıp gelen trafiği iyice incelediğinizden emin olun. Unutmayın, tehlike en beklemediğiniz anda, görmediğiniz açıdan gelir. Boş bir caddede siz kaldırımdan inerken, iki araba geride bir başka aracın şoförü de caddeye çıkmak üzere hazırlanıyor olabilir. Bilin bakalım aynı anda gazlarsanız kim kime çarpacak?
38) Yaklaşma hızına dikkat edin: Eğer akan trafiğin iki katı bir süratle araçların arasından slalom yaparak geçiyorsanız başınızın belaya girmesine ramak kalmış demektir. Sadece tek bir sürücünün sapacağı kavşağı kaçırdığını düşünerek aniden şerit değiştirmesi işinizi bitirmeye yeter. Duran trafikte ise araçların arasından karşıdan karşıya geçmeye çalışan yayalar aynı tehlikeyi arzeder. Unutmayın, sizinle aynı hat üzerinde seyreden binlerce araç var ve kimin ne yapacağını kestirmeniz imkansız. Hızınızı azaltıp gözünüzü açın.
39) Emniyet şeridi dostunuz değildir: Emniyet şeridi, banket ya da adına ne denirse densin yolun kenarları her zaman için tehlikenin yoğunlaştığı yerlerdir. Öncelikle diğer araçların sizi görmesi zorlaşır. Ama daha da önemlisi, yoldaki her türlü enkaz burada toplanır. Yola dökülüp akan mazot, kamyonlardan savrulan kum, ölü hayvan leşi, patlak lastik parçaları, cam kırıkları, aklınıza gelecek ve gelmeyecek türlü enkazı yol kenarında bulabilirsiniz. Bu yüzden yolun en sağına yanaşıp gazlamak belaya davetiye çıkarmaktır.
40) Sola dönen katiller: Ölümlü motosiklet kazalarında en yüksek orana, sola ani dönüş yapan otomobillere yandan çarpma şeklinde gerçekleşen kazalar sahiptir. Bu tür kazalar özellikle kavşaklarda meydana gelmektedir. Ülkemizde sürücülerin DÖNÜLMEZ levhasına kesinlikle uymadıklarını, boş buldukları herhangi bir noktada U dönüşü yapmaya çalıştıklarını unutmayın. Orta şeritte hızla kavşağa girdiğinizde, kendinizi bir anda en sağ şeritten sola U dönüşü yapmaya çalışan bir arabanın kapısıyla yüz yüze bulabilirsiniz.
41) Düşünmeden hareket etmeyin: Yol boş, ortalık sakin, görüş mükemmel. Öyleyse önünüzdeki otomobil neden yolun kenarından ve yavaşça ilerliyor? Adres mi arıyor? Manzara mı seyrediyor? Arızalı mı? Cep telefonuyla mı konuşuyor? Nedenini asla bilemezsiniz, ama aynı şekilde ne yapacağını da bilemezsiniz. Birdenbire U dönüş yapmaya ya da yolun ortasına çıkmaya kalkabilir. Aynalarına bakmadığını ve yola dikkat etmediğini varsayın, açıktan ve temkinli geçin. Asla karşınızdakinin ne yaptığını bildiğini varsaymayın, aklınızı kullanın ve herkesten şüphe edin. Bir tampona yapışmaktan iyidir.
42) Işıklarda depar atmayın: Özellikle kavşaklardaki trafik ışıkları büyük tehlike arz ederler. Diğer taraftan gelen araçların kırmızı ışıkta duracağının hiçbir garantisi yoktur, bu yüzden özellikle ışık değiştikten sonraki ilk birkaç saniye çok tehlikelidir. Aynı şekilde yaya geçitlerinde ışığa uymayan yayalar kendilerini aceleyle yola atabilirler. O yüzden ışık yanar yanmaz kendinizi ileri atmayın, hatta mümkünse bırakın yanınızdaki ya da önünüzdeki araçlar kavşağa sizden önce girsin. Bir saniyelik gecikme ortadan ikiye bölünmenizi önleyebilir.
43) Arkanızı kollayın: Şerit değiştirirken, yavaşlarken ve dururken sık sık aynadan arkanızı kollayın, hatta ışıklarda beklerken bir gözünüz devamlı aynanızda olsun. Arkadan gelen araçların sürücüleri herhangi bir sebepten fren yapmakta gecikebilirler, bu durumda sizin bir saniye içinde bulunduğunuz şeridi terk etmeniz gerekebilir. Aynı şekilde yokuş yukarı olan duraklamalarda önünüzdeki aracın dibine girmeyin, kalkışta aracını bir an kaydırması size pahalıya mal olabilir.
44) Görüş alanınızı genişletin: Duvarda sabit bir noktaya gözlerinizi kilitleyin. Sonra da gözlerinizi oynatmadan, sadece dikkatinizi kullanarak etrafınızda olup bitenleri algılamaya çalışın. Bu egzersiz kısa sürede algılama alışkanlığınızı geliştirecek, böylece gözlerinizi yoldan ayırmadan çevrenizdeki alanı daha iyi algılayabilir hale geleceksiniz. Ancak her şeye rağmen ilerleyen yaşla beraber bu çevresel görüş alanının daralacağını da dikkate alın. Uykusuzluk ya da alkol ise bu alanı doğrudan ortadan kaldıran etkenlerdir.
45) Kamyonlardan uzak durun: Kamyon ve otobüslerin arkasında ya da yanında uzun süre seyir halinde bulunmaktan kaçının. Özellikle kamyonlardan düşebilecek yük ya da kopabilecek lastik parçaları büyük tehlike yaratacaktır. Eğer bunları sollayıp geçme imkanınız yoksa, en azından araya mesafe koyun.
46) Frenlerinizi tanıyın: Boş bir alanda ön ve arka freninizi kullanma alıştırması yapın, frenlerinizin huyunu, ne zaman ne kadar kavradıklarını, tekerlerin ne zaman kilitlenmeye başladığını, frenleme esnasında motorun genel olarak nasıl davrandığını iyice öğrenin. Zaman içinde fren
leme işini en zor koşullarda bile rahatça ve paniğe kapılmadan yapabilecek kadar motorunuza alışın.
47) Lastiklerinizi kontrol edin: İnik, hasarlı ya da kabak lastiklerle yola çıkmak Rus ruleti oynamaktır. Sorun ölüp ölmeyeceğiniz değil, ne zaman öleceğinizdir. Lastiklerinizin sizi hayata bağlayan pamuk ipliği olduğunu unutmayın. Altınızda dönen dünyayla aranızdaki tek bağ lastiklerinizdir, ona göre davranın.
48) Yolu okuyun: Otobanda giderken çevredeki evlerin artması yola çıkabilecek yaya ve araç ihtimalini artırır. Tarlalar traktörlerin, yeşil çayırlar koyun sürülerinin varlığına işaret edebilir. Yüksek kamyon sayısı yoldaki mazot ihtimalini artıracaktır. Emniyet şeridine bırakılmış birkaç portakal rengi koni yakınlarda bir yerlerde onarım ekiplerinin yol çalışması yaptığının ilk işaretleri olabilir. Sadece yola değil, etrafınızdaki dünyaya da dikkat edin, sürüş tarzınızı topladığınız ipuçlarına göre değiştirin.
49) Trafik kurallarına uyun: Bazıları kuralların çiğnenmek için konulduğunu söylerler. Bu tür insanlar kafalarını kullanmayı bilmeyen, birer istatistik olmak için sıralarını bekleyen ölü adamlardır. Trafik kuralları bir asırlık küresel bilgi birikiminin, milyonlarca trafik kazasının sonucunda konulmuştur. Tek amaçları vardır, herkesin akşam evine tek parça halinde dönebilmesini sağlamaktır.
50) ‘Tek zararım kendime’ demeyin: Motora binen, kuralları her fırsatta çiğneyen ve bir kaza esnasında tüm zararlarının kendilerine olduğunu söyleyen insanlar, hayatları boyunca hiç ciddi bir motor kazasına şahit olmamış kişilerdir. Yüksek süratte savrulan ve havada taklalar atarak kaldırıma çıkan bir motorun etrafa verebileceği zarar, bir otobüsten daha az değildir. Bu yüzden marş basarken sorumlu olduğunuzu unutmayın. Sabah sıradan bir vatandaş olarak evden çıkabilir, öğlen olmadan nefret edilen bir katile dönüşebilirsiniz.
OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ, UMARIZ SİZE BİR ŞEYLER HATIRLATMIŞTIR,
MOTOSİKLETİ KEYİFLİ SÜRMEK İÇİN, MUTLAKA EĞİTİM ALIN, KENDİNİZİ GELİŞTİRİN…
ALINTI TÜRKMOK sayfasında paylaşılmış, güzel bilgilendirici bir yazı
Motosiklet zincirini kaç kmde bir yağlamalıyız 250-300 km’de bir iyi midir?
500km’de olabilir ama toz toprak yoldan çıktıktan sonrada yağlamak iyi olur.
Çok doğru bir cümle
Tek zararım kendime’ demeyin: Motora binen, kuralları her fırsatta çiğneyen ve bir kaza esnasında tüm zararlarının kendilerine olduğunu söyleyen insanlar, hayatları boyunca hiç ciddi bir motor kazasına şahit olmamış kişilerdir. Yüksek süratte savrulan ve havada taklalar atarak kaldırıma çıkan bir motorun etrafa verebileceği zarar, bir otobüsten daha az değildir. Bu yüzden marş basarken sorumlu olduğunuzu unutmayın. Sabah sıradan bir vatandaş olarak evden çıkabilir, öğlen olmadan nefret edilen bir katile dönüşebilirsiniz.