Seyahat alışkanlıklarımız kaçış haline dönecek. Artık büyük şehirlerdeki kalabalık çok fazla risk oluşturuyor, bu yüzden en güvenli taşıtlardan biri motosiklet oldu. Bunun farkına varan 10binlerce kişi 50 cc’de olsa küçük bir motosiklet sahibi olmayı, şehirde ulaşımı bu şekilde gerçekleştirmeyi güvenli buluyor.
İlk virüs tehdidi ortaya çıktığında da tatil yörelerine kaçan, köyüne dönen topluluklara şahit olduk. Valiler uyardı, belediyeler uyardı, “gelmeyin, ilçede yer kalmadı” – “hastalanırsanız sizi burada yatıracak yerimiz yok” dedi, dinletemedi. Uzaklaşma, kaçma süreci binlerce kişinin şehirleri terk etmesine neden oldu, olmaya devam ediyor. Neden devam ediyor çünkü şehirden göç “can pazarına” dönüştü. Sağlık turizmi değil, kalabalıktan kaçış değil, virüsten kaçış yaşanıyor.
Tatil alışkanlıklarımız çadır, butik otel, ıssız bölgelere yerleşme olarak değişim geçirmeye devam edecek ve şehir nüfusları önümüzdeki yıllarda da çok hızlı azalacak. Bu arada tatilde oda kiralama fiyatlarının aşırı derecede arttığını, bazı bölgelerde 2000 tl üzerinde günlük ücretler istendiğini duydum. Bu yüzden çadır tatili ve ıssız yerlerde konaklamayı, oralara göç etmeyi artık daha ciddi düşünmeye başladım.
Sonuç; Bence motosikleti olmayanlar küçük veya büyük hemen bir tane edinirse, hem geleceklerini hem hayatlarını korumuş olacaklardır.
iyi sürüşler
Yazar: Füsun Çalışkan