KPMG Türkiye, motosiklet sektörünü inceledi. Sonuçlar, hızlı kentleşme ve yoğun trafik yüküyle birlikte her geçen gün daha çok ihtiyaç duyulan iki tekerlekli araçların kullanımının artması gerektiğini söylüyor. Ancak yüksek vergiler ve döviz kurlarına bağlı fiyat artışları nedeniyle sektör, rekorla kapattığı 2006’daki parlak günlerini mumla arıyor.
İki teker pazarının belini vergi büktü
KPMG Türkiye, motosiklet sektörünü araştırdı. Hızlı kentleşme ve yoğun trafik yüküyle birlikte her geçen gün daha çok ihtiyaç duyulan iki tekerlekli araçların kullanımının artması bekleniyor. Ancak yüksek vergiler ve döviz kurlarına bağlı fiyat artışları nedeniyle sektör, rekorla kapattığı 2006’daki parlak günlerini mumla arıyor.
Motosiklet pazarı araştırması gerçekleri ortaya çıkardı
KPMG Türkiye, ekonomik, çevreci ve pratik bir ulaşım aracı olan motosiklet pazarını araştırdı. Araştırma, büyümek için teşvik bekleyen sektörün geleceğinin nasıl şekilleneceğine dair ipuçları verdi. Dört tekerlekli araçlara göre tüketiciye şehir içinde hayli avantajlar sunan motosiklet Türkiye’de hâlâ üvey evlat muamelesi görüyor.
KPMG Türkiye Otomotiv Sektör Lideri Hakan Ölekli, “Türkiye pazarında 2011’den bu yana yeni motosiklet satışlarında yaşanan düşüş; döviz kurlarına bağlı fiyat artışları ve trafik sigortası primlerindeki yükseliş kaynaklı görünse de sektörün 2006’daki parlak dönemini sona erdiren vergi düzenlemelerinin etkisi 10 yıl sonra bile gözle görülüyor şekilde hissediliyor” dedi.
2050 yılına kadar dünya nüfusunun yüzde 66’sının kentlerde yaşayacağı tahminlerine değinen Ölekli, dünyada motosiklet pazarının neden büyüdüğünü şöyle anlattı: “Kentlerdeki mobilite seviyesi artarken çarpık kentleşme nedeniyle mekanlara ve hizmetlere erişim de giderek zorlaşıyor; trafikte kaybedilen zaman arttıkça araç kullanmanın maliyeti de yükseliyor. Bu nedenle esnek, hızlı ve uygun fiyatlı ulaşım çözümlerinden biri olan motosiklete talep artıyor.
1990’lı yıllara oranla daha çok ‘konfor’la anılan bir alternatif olmaya başlayan iki tekerlekli araç üretiminin 2021 yılında 160 milyon araca çıkması bekleniyor.” Hakan Ölekli, Türkiye’de ise farklı bir durum yaşandığını kaydetti. “2011’de yakaladığı büyümeden sonra yeniden daralma eğilimine giren Türkiye motosiklet pazarının 2018 yılında da küçülmeye devam edeceği öngörülüyor” diyen Ölekli şöyle devam etti: “Türkiye’de 2006 yılında 390 bin adet satış seviyesini yakalayan sektör, bir daha 200 binin üzerine çıkamadı. Çünkü 2006’da uygulanmaya başlanan ÖTV ve motosiklet başına 300 dolara ulaşan koruma fonu, sektöre derin darbe vurdu.
2010 yılının sonunda küçük motorlar (<250cc) için yüzde 22 seviyesinde olan ÖTV oranının yüzde 8’e çekilmesiyle pazar yüzde 47 büyüdü ancak satışlar 171 bin adet civarında seyretti. 2017 Haziran itibariyle Türkiye’de trafikte bulunan toplam 21,6 milyon motorlu aracın 3 milyonu motosikletlerden oluşuyor. 2016 sonu itibarıyla motosiklet kullanımına izin veren sürücü belgesi sayısı 5,6 milyon ile toplam sürücü belgesi sayısının yüzde 12,4’üne denk geliyor. Motosiklet ehliyet sayısında son yıllarda çift haneli büyüme rakamları görünüyor. Potansiyel var ama vergiler yükselişi frenliyor.
Diğer taraftan, ticari ikinci el motosiklet satışlarında ödenen yüzde 18’lik KDV masrafının bu ay düşürülmesi de küçülen motosiklet pazarında yeni bir alan açabilmek açısından önemli bir gelişme. 2010’dan bu yana her yıl artan ve geçtiğimiz yıl 465.335 olarak gerçekleşen ikinci el devir sayısına baktığımızda, pazarda yeni bir iş kolu oluşacağı beklentisinin artacağını söyleyebiliriz. Bunun yanı sıra B sınıfı ehliyet sahiplerine verilen 50 cc altı motorları kullanabilme yetkisi pazara olumlu yansıyacak gibi görünüyor. 50cc altı segmentin 2018 yılında daha da büyüyeceği izlenimini veriyor.”
KPMG motosiklet araştırmasından çıkan başlıklar şöyle:
80,8 milyonluk Türkiye’de her 100 kişiden 4’ü motosiklet sahibi. Bu sayı İtalya’da 14, İspanya’da ise 10…
Son 10 yılda her yıl ortalama 171 bin yeni motosiklet trafiğe kaydoldu ve ortalama 53 bin motosikletin trafikten kaydı silindi.
Nüfusa oranla trafiğe kayıtlı motosiklet yüzdesinin en yüksek olduğu il yüzde 16,15 ile Kilis. Onu yüzde 16,13 ile Muğla, yüzde 12,46 ile Burdur takip ediyor.
Asya Motor’un 2006 yılında piyasaya Haojin marka Çin menşeili motosikletleri getirmesiyle güçlenen Çin menşeili ürün furyası Türkiye motosiklet pazarını bir önceki yıla göre yüzde 71 büyütmeyi başarmıştı. Aynı yılın sonunda küçük motorlar (<250cc) için yüzde 8’den yüzde 22’ye; büyük motorlar (>250cc) için ise yüzde 8’den yüzde 37’ye yükseltilen ÖTV oranlarının etkisiyle pazar yarı yarıya daraldı.
2010 yılı sonunda küçük motorlar (<250cc) için yüzde 22 seviyesine yükseltilmiş ÖTV oranı yeniden yüzde 8’e çekildi. Büyük motorlar için ise herhangi bir ÖTV indirimi yapılmadı.
Temmuz 2017’de AB, EFTA ve serbest ticaret anlaşması imzaladığımız ülkeler menşeli ürünler hariç olmak üzere ithal edilecek tüm motosikletlere İlave Gümrük Vergisi (İGV) getiren bir düzenleme yürürlüğe girdi. Bu düzenleme ile sadece motosiklet ithalatına değil, aynı zamanda çeşitli yedek parça ithalatına yüzde 10 ile yüzde 20 arasında değişen oranlarda İGV getirilmiş oldu.
Kadınlar trafiğin yüzünü değiştirecek
2016 yıl sonu verilerine göre Türkiye’de 28,2 milyon sürücü toplamda 45,8 milyon sürücü belgesine sahip. Sürücü belgesi sayısı son 10 yıldır her yıl ortalama yüzde 5,9 artış gösterdi. Bu her yıl yaklaşık 1,3 milyon yeni sürücü belgesi anlamına geliyor.
2016 sonu itibarıyla motosiklet kullanımına izin veren sürücü belgesi sayısı 5,6 milyon. Bu sayı, toplam sürücü belgesi sayısının yüzde 12,4’üne denk geliyor.
Türkiye’deki sürücülerin yüzde 24’ü yani 6,8 milyonu kadın. Ancak her yıl trafiğe katılan yeni sürücü sayılarının içinde kadınların artan oranı, trafiğin çehresinin önümüzdeki 10 yıl içinde değişebileceğine işaret ediyor.
Pazarın lideri Japon markaları
Türkiye’de son 10 yıldır satışı yapılan 19’u yerli olmak üzere toplam 43 motosiklet markası bulunuyor. En büyük payı alan 10 marka, tüm pazarın adet olarak yüzde 87’sini oluşturuyor. Motor hacminden bağımsız olarak bakıldığında bu 10 marka sırasıyla Honda, Yamaha, Mondial, Kuba, Yuki, Motoran, TVS, Arora ve SYM… Bunlara ek olarak pazarın beşte birlik kısmını markasız olarak tescil ettirilen mobiletler oluşturuyor.
Türkiye motosiklet pazarında Honda son 10 yılda pazar payını yüzde 6 seviyesinden yüzde 22’ye yükselterek pazar lideri konumuna yerleşti. Yamaha, son 10 yılda pazar payını iki katına çıkararak yükselten ikinci marka oldu.
Genç nüfusta mobiliteye ilgi artıyor
Son yıllarda yükselen trafik sigortası azami primleri, Nisan 2017’de düşürüldü ve 349 TL olarak belirlendi.
Benzin fiyatlarında yaşanan artış otomobile alternatif olarak motosiklete ilgiyi artırabilir. 2016 yılında ortalama 4,51 TL/L olan benzin fiyatı 2018 Mart sonu itibarıyla 5,95 TL seviyesine çıktı.
Genç nüfusta dijital teknolojilere ve bağlantılı araçlara artan ilgi mobilite konusunu da etkiliyor.
Yeni sürücü ehliyetleri için ödenmesi gerekli lisans ücretlerinin 2016’da yapılan düzenlemeden sonra artırılması bir motorlu taşıt kullanımı maliyetini artırıyor.
Karbondioksit emisyonlarına sıkı bir denetim getiren Euro 4 gerekliliklerinin yanı sıra önümüzdeki 5 yılda OBD-2 gerekliliklerinin Türkiye’de yürürlüğe girmesi bekleniyor. 2017’de yürürlüğe giren yönetmelik ile Euro 4 standardına uygun olmayan hiçbir motosikletin ithalatı ve satışı yapılamıyor.