Her sürücü kendi sınırlarını iyi bilip hızını o tempoda tutabilmesi gerekir. Pistlerdeki tempolar caddeler için uygun olmadığını söylemek gerekmektedir. Yarış pistlerinde sürücüyü kurtaracak lastik ya da saman bariyerler görmekteyiz. Bir ambulans ve işi bilen ekiplerde hazırda beklemektedir. Çoğunlukla yoldan çıkan yarışçı yerinde kısa bir sağlık teftişinden sonra kaza yaptığı yere dönerek kazasını analiz edebilmesi gerekmektedir. Caddeler yarış pistleri olmadığını söylemem gerek.
Hız tutsağı olmamak için okumalısınız
Bu şekilde kullanımları sizin sürücülük ömrünüzü kısaltacaktır ve kendi temponuzu keşfetmenizi de olanaksız hale getirecektir. Temponuzu bulup öylece sürmek yarışmaktan çok uzak ve daha eğlenceli bir şey olduğunu siz de temponuzu yakaladıktan sonra göreceksiniz. Tempo motoru gerçek yerine oturtarak onu kontrollü bir araç konumuna sokabilmektedir.
Temponuzun dışına çıkarsanız o sizi kontrol etmeye başlar. Birçok yarış tipi motor sürücüsü bir kere motorlarına binince gazı öyle kontrolsüzce kullanırlar ki oluşan süratle adeta motorları tarafından aceleyle taşınan bir bagaj durumuna dönüşürler.
Tempo ise 1200cc ne kadar zevkliyse 250cc bir motorun da o kadar zevkli olmasını sağlamaktadır. Bu sürücünün sağ bileğini kullanma maharetiyle ilgili bir gerçek olduğu ispatlanmıştır. Budala biri gazı çevirebilir ama nasıl durulacağı ya da dönüleceği hakkında bir fikri olmadığını görebilirsiniz. Durmayı öğrenmek hayat kurtarır ve dönmeyi öğrenmek hayatı daha fazla yaşamanıza sebep olur. Bir motoru ardışık dönüşlerde kullanmaktan daha zevkli ne olabilir ki?
Eğer temponuzu ayarlayamazsanız frenlerle uğraşırsınız buda acil bir durumda sizi çaresiz kılmaktan başka bir şey yapmayacaktır. Kendi temponuzu bulun ve göreceksiniz ki asıl eğlence orada olduğunu kendi gözleriniz ile ve kendi hisleriniz ile hissedeceksiniz. Düz yolda gazı sonuna kadar açmanın değil de her durumda kendi temponuzda güvenle gitmenizin gerçek motor ustalığı olduğunu zamanla kavrayabilirsiniz.