Kros motosiklet Enduro ile çokca karşı karşıya gelen modelleri birbirine benzeyen ve her engeli aşabilen teke gibidir. Bu dağlara alışmış tekeyi şehre indirmek ona ihanet etmekten başka birşey değil. Bu motosiklet türüne bir ulaşım aracı olarak bakmayın ve ona şehir üslubuyla davranmayın. Şehiriçi ulaşım aracı değiller çünkü araziyi tanırlar ve bilirler, tüm olanakları ona göre tasarlanmıştır.
Hafif olarak tasarlanırlar, performansını dağlarda ve bayırlarda göstermek için yapılmışlardır. Yani hem özgürlük hemde hafiflik ruhlarında vardır. Düşüp kalkmalardan etkilenmesinler diye çıkıntılı ve batıcı parçalardan arındırılmışlardır. Bu yüzden bu parçalardan arındırılmış olmaları trafiğe çıkmalarına izin vermez. Parkuru olmayan yerler için tasarlanıp, asfaltın gösterişli kucağından uzak dururlar.
Cross veya türkçe kros motosikletlerin dezavantajı bünyesine hiç yaramayan sadece trafiktir. Onun için trafikte bir çile ve öfke durumu yaratıyormuşcasına ilerler. Sanki dışarıya tepki veriyormuşcasına agresif gelir bksn kişiyer. Hobi olarak kros motosiklet kullanıyorsanız ama hareketten çok hoşlanmıyorsanız yanlış seçim yapmış olabilirsiniz. Hergün gezeceğim, asfaltta da kullanacağım diyorsanız onun ömrünü kısaltmanız işten bile değildir. Bir kros motosiklet bağımlılıktan çok bağımsızlığı önerir ve o yüzden bu motorun size verebileceğini diğer motosiklet modellerinde bulamayabilirsiniz. Çünkü kros motosiklet doğanın kucağına bırakılmış bir hükmedici gibidir.
2015, 2016 ve 2017 motosiklet fuarlarında bolca görüşe çıkan KTM kros serilerini bu tip motosikletlere örnek verebiliriz. Şayet KTM’den renk olarak hoşlanmıyorsanız Husqvarna biraz daha hafif ve atak motosikletleri ile sizleri büyüleyecektir.