Giydiğimiz tüm ekipmanlar çok ucuza kaçmadığımız sürece antialerjik ve antimikrobiyal olarak üretiliyor. Eski giyim seçeneklerinde olmayan bu özellikler alerjik bünyeler için gerçekten önemli. Dikkat etmediğimiz takdirde aldığımız kask, mont, eldiven, bot ve içlik gibi ekipmanlar cildimize zarar verebiliyor. Çeşitli alerjiler ve tedavileri konusunda biraz bilgi vermek için aşağıdaki yazıyı okuyarak bilgi alabilirsiniz.
Hangi cilt tipleri alerjik sorunlara daha yatkındır?
Açık tenli, renkli gözlüler güneşe karşı hassastırlar, kolayca güneş yanığı geçirebilirler, bu kişilerin güneşten korunmaya özen göstermeleri gerekmektedir, deniz kenarında şapka, gözlük takmaları, T-shirt giymeleri, 3 saat aralıklarla güneş koruyucularını tazelemeleri önerilir. Yanı sıra birtakım maddelere karşı alerjik olabilir, bunlar da testlerle araştırılır. Bazı cilt hastalıkları (örneğin Lupus gibi) güneşe hassasiyet doğurur, bu tür hastalıklar güneşte alevlenir. Ayrıca bazı kişilerde de güneş alerjileri vardır. Bu gruptaki kişilerin yaz aylarında çok dikkatli olmaları gerekmektedir.
Yaz Alerjisine Yatkın Olan Cilt Tipleri
Özellikle sarışın ve kumral, yani açık tenli ve renkli gözlü kişiler, yaz alerjisi yatkınlığı olan kişilerdir. Bu yüzden açık tenli kişiler, güneşten olabildiğince korunmalı ve güneşe çıkmaları gerektiğinde, mutlaka yüksek faktörlü koruyucu güneş kremleri kullanmalıdırlar. Displastik nevüs yani riskli ben taşıyan kişiler ve çilli cilde sahip olan kişilerin de, yaz alerjisi riski taşımasalar bile, güneş ışınlarından korunmaları gereklidir.
Parfüm, kozmetik ve diğer kimyasalların da güneş ışınlarının etkisi ile yaz alerjisisebeplerinden olduğu bilinmektedir. Bu yüzden özellikle direkt güneşe maruz kalınması esnasında, mümkün olduğunca bu tür ürünlerin kullanılmaması önerilmektedir.
Hassas olan çocuk ciltlerinin de yaz aylarında güneş ışınlarından korunması gereklidir. Özellikle güneş yanıkları ve isilikler, çocukların sık sık yaşadıkları sıkıntılardandır. Alerjiye yatkınlıkları gelişkin bireylere oranla düşük olan çocuklarda, yüksek faktörlü koruyucu kremlerin üç saat ara ile tazelenerek sürülmesi, doğabilecek riskleri oldukça düşürebilmektedir. Ancak kullanılan koruyucu ürünlerinde kaliteli ve zararsız olmasına dikkat edilmeli, güvenilirliği olamayan ürünlerden uzak durulmalıdır.
Cildinde kronik rahatsızlıkları olan kişiler yaz aylarında nelere dikkat etmelidir?
Sedef hastalarında güneş faydalıdır ama ılımlı güneş ışığı olmak kaydıyla öneriliyor. Sistemik ya da Diskoid Lupus hastaları kesinlikle güneş ışını alamaz. Çok sayıda benleri olanlar, ya da displastik nevüs dediğimiz riskli beni olanlar kesinlikle korunmalıdır. Gebelikte de aşırı güneş ışını önerilmiyor. Çilli veya lekeli cildi olanların güneşe çıkması sakıncalı oluyor. Güneş alerjisi olanların korunmasında fayda var. Daha önceleri cilt kanseri geçirenler güneşten kesinlikle uzak durmalı. Ailesinde malign melanom olanlar da riskleri düşünerek güneşten korunmaya çok dikkat etmeli. Sarışın, renkli gözlü olanlar güneşin zararlarından mutlaka korunmalıdır.
Cilt alerjilerinin tedavisinde neler yapılıyor?
Öncelikle kanıtlanmış alerjenlerden sakınmak önemlidir, cilt alerjilerinin tedavisinde kortizonlu krem-losyonlar, ağız yoluyla alerji hapları (antihistaminikler), ileri durumlarda sistemik kortizonlar kullanılıyor. Nemlendiriciler de yardımcı tedavide rol alıyor.
Parfüm kullanmak, güneş ürünleri, vücut losyonları ve vücut spreyleri de alerjiyi artırır mı?
Kişinin kullanılan krem, losyon, parfüm içeriğindeki herhangi bir maddeye alerjisi varsa güneşle ya da güneşsiz alerji gelişebiliyor. Fakat güneş damarlarda genişleme yaptığı için mevcut alerjenin etkisi daha şiddetli oluyor.
Her gün liflenmek, vücudu ovarak yıkamak doğru mudur, doğru değilse neden? Bunun yerine ne yapılmalıdır?
Hafif masaj yaparak liflenmek en doğru yaklaşımdır. Terlemenin rahat olabilmesi, gözeneklerin açılması ve kan dolaşımının hızlandırılması sağlandığı için yapılmalıdır. Fakat sert keselenme cildi tahriş ediyor, kızarıklık ve ciltte soyulmalara neden olur, bu nedenle sert keselenme doğru değildir. Her gün sabunlanarak liflenmek cildi kurutuyor, çünkü cildin kendine ait doğal bir salgısı vardır, aşırı temizlik de zarar verebiliyor. Banyo sonrası cilde uygun bir nemlendirme yapılmalıdır.
Sıcak suyla mı, ılık suyla mı, soğuk suyla mı duş alınmalıdır?
Suyun sıcaklığı vücudun dayanabileceği bir ısı derecesinde olmalıdır, çok sıcak-soğuk suyla yıkanılması uygun değildir.
Güneş ürünleri de alerji yapar mı, ne sıklıkta kullanılmalıdır?
Güneş ürünleri içeriğindeki herhangi bir ürüne kişinin duyarlılığı varsa alerji yapabilir. Bu alerji tamamen kişiseldir. Güneş ürünlerini yaz-kış açık bölgelerimize güneşe çıkmadan 20 dakika önce, bir tabaka şeklinde, her yere eşit olarak sürmeli, 3-4 saat aralıklarla yenilemeliyiz. Bununla da yetinmemeli şapka, gözlük takmalı, üzerimize açık renkte kıyafet giyerek korunmalıyız. Bu arada güneşin oksidatif stresinden korunmak için bol sebze-meyve tüketmeliyiz, sıvı alınımını artırmalıyız. Beta karotenin de güneş koruma özelliği vardır, sigara içmeyenler tabletlerinden kullanabilir. Ayrıca havuç, kayısı, bal kabağı, kavun, yumurtanın sarısında da beta karoten bol miktarda bulunuyor.
Sağlıklı yaşamak için sağlıklı ve dengeli bir şekilde beslenmeliyiz. Çünkü bazı besinler bizde fark etmediğimiz alerjilere neden olabilir.Bu nedenle iyi bakım en önemli kurallar arasında yer alır. Hastalıkların genel kaynağı vücudun kabul etmediği besinlerdir. Duyarlı bir insan olarak bu konuda ne kadar dikkatliyiz işte orası muamma! Sanki inadına inadına zarar veren şeyleri yaparız. Daha sonra yine ceremesini bizler çekeriz. Sadece besinlerden değildir alerjiler. Her şey buna neden olabilir. Kullandığımız kozmetik ürünler, makyajlar, cilt kremleri, içtiğimiz su, çeşitli nedenlere bağlı stresler, sigara kullanımı, yoğun miktarda parfüm kullanımı ve ilaçların yan etkileri ve alkol kullanımı hastalıklara zemin hazırlar. Bunlar alerjinin ortaya çıkması için çeşitli nedenler arasında yer almaktadır. Peki, çeşitli alerjiler ve tedavileri tam olarak neler bir de sizleri bu konu hakkında detaylı bir şekilde aydınlatalım. Bakalım alerji en çok kimlerde nüksediyor hep birlikte bu konuyu öğrenelim.
Hava değişimi ve mevsimsel değişimlerde artan polenler en çok alerjileri ortaya çıkartan çeşitli görülmeyen polen tozlarıdır. Kaskımız açıkken yol alıyorsak bu tür etkenler bizi çok fazla etkileyecektir. Ayrıca açık şekilde kullanılan kasklar susuzluğuda artırmaktadır. Temiz oksijeni içimize çektiğimiz andan itibaren aslında ilkbahara girdiğimiz an polen tozlarını içimize çekeriz. Bu bizde sürekli hapşırma özelliğini ortaya çıkartır. O an vücudumuzun buna ne kadar dayanıksız olduğunu anlarız. İşte alejrinin başladığı an. Kimisi çabuk atlatırken kimisi gribe yakalanmış gibi etkisinde kalır. Hapşırma, burun akıntısı,gözlerde şiddetli yanma, kronik baş ağrıları, midede bulantı, yüksek ateş, bacaklarda ağrı, yemek yemekten tiksinme, istem dışı hareketler bütün bunlar vücudun alerji esnasında ortaya döktüğü bir takım alerji belirtileridir. İsmini tam olarak koyamasak bile çeşitli hastalıkların ilerlemesi de küçük sandığınız alerji ister istemez büyür ve istenmeyen tehlikeli rahatsızlıklara davetiye çıkartır.
Göz alerjisi sizi en çok rahatsız eden türlerdendir. Sürekli gözlerde sulanma ve göz kenarlarında yağlanmalar olur. Televizyon izlerken gözünüzde şiddetli bir yanma oluşur. Bu ağrı ile nükseden baş ağrısı şiddetlenir. Migreni andıran kasılmalar ve mide bulantılar hat safhada seyir etmeye devam eder. Bunun için göz alerjisi olduğunuzu anladığınız an göz doktoruna önceden randevu almanız ve göz sağlığınızı kontrol altında tutmanız oldukça önem taşımaktadır.
Burun akıntısı çeşitli polenlerden geçen ve solunum yollarında istenmeyen damar tıkanıklarına yol açan bir rahatsızlıktır. Bunun için ilk yapmanız gereken önceden K.B.B bölümüne gitmeniz tedavi ilerlemesini ve çeşitli alerjilerin artmasını engellemenizdir.
Alerji Rinit: Burun boşluklarının tıkanması ile ortaya çıkan bir çeşit alerji türüdür. Tedavi edilmediği sürece sinüziti tetikler ve solunum esnasında bir takım sıkıntılar yaşamanıza neden olur. Kaynağı beli olmayan çeşitli alerjiler bu sorunları ortaya çıkartır. Bunlar neler mi, hep birlikte öğrenelim.
Kalp rahatsızlıkları : Kalp ve damar hastalıkların en büyük nedenleri alerjilerdir. Kalbin ritmi bozulduğu anda görevini tam olarak gerçekleştiremez. Bu nedenle kalbin kapakçığında daralmalar ve yorulmalar başlar. Ritmde yavaşlamalar meydana gelir ve solunum gittikçe en alt aşamalara kadar düşer. Kalbin enerjisi olan solunum çok önemlidir. Astım ve çeşitli rahatsızlıklar ile ilerler. Alerjilerde solunum kesesinin zayıflaması kişinin hayata karşı güçsüzlüğünü ifade eder. Bu nedenle birçok alerjiler basite alınmamalı diğer organları tetikliyor mu diye mercek altına alınmalıdır.
• İshal : Beslenme şeklinin bozukluğu ve bağırsak hareketlerinin düzensiz çalıştığı zamanlarda bu durumlar söz konusu olur. Bu tür alerjilerde sürekli karın ağrısı ve mide bulantısı oluşur. Tedavisi evde durdurulabilir. Fakat doktor muayenesi mutlaka gereklidir.
• Uyku Düzensizliği : Kaygı,panik atak,majör depresyon,depresif durumlar,aşırı stres,beynin çalışma merkezini değiştirerek bütün düzenini bozar. Uyku problemleri bunun en büyük işaretlerinden birisidir. Bu nedenle uyku uyuyamıyorsanız nedenini bilmediğiniz bir beyin rahatsızlığı söz konusu olabilir. Bunun için yapmanız gereken nöroloji bölümünden randevu alarak uyku düzeninizi sağlamak ve tedavi olmaktır.Çeşitli alerjiler,nefes almada sıkıntı,uykusuzluk,saç ve deride kaşınma,uyuz,ağızda kuruluk,sürekli susama ihtiyacı bütün bunlar kaynağı kesinlikle belli olmayan çeşitli alerjiler ile alakalıdır. Bu nedenle vücudunuzu tanımalı ve dengesini en iyi şekilde sağlamasını bilmelisiniz. Bunun için kendinize iyi bakmalı ve zararlı olan her şeyden kaçınmalısınız .Ayrıca hayvanlara karşı alerjiler,soğuğa,yemeğe,meyvelere,sebzelere,toza,dumana karşı alerjileriniz varsa bunu doktorunuza bildiriniz.Sağlığınızı korumak sizin daha uzun yıllar hastalık geçirmeden yaşamanıza vesile olur. Sağlıklı günleriniz daim olsun.
Kaynak: uzmanasor.com, yeniasır.com, bilgiustam.com, ntv, milliyet, habersayfası