Yeni Emisyon Standardı Euro 4 Nedir? Ne Değildir?
Yazı; Alişan Fidan, Linkedin
Euro 4 Nedir?
Euro 4, yeni araçların egzozlarından çıkan gazların doğayı ne kadar kirleteceğine dair getirilmiş belli standartların bir yenisidir diyebiliriz. Bu standart Avrupa’da üretilen tüm taşıtların uyması gereken bazı kuralları içeriyor ve evet kanunlarla desteklenip uygulanması zorlanabilir. Böylece Euro 4 standartlarına uymayan hiçbir araç Avrupa topraklarında satılamaz.
Motosikletleri de etkileyen bu standartlarda sadece egzoz gazları için standartlar mevcut değil. Avrupa Regülasyonları adı verilen (no 168/2013) bu standartlarda yeni motosikletlerin karşılaması gereken kalite oranı, plaka boyutu, sinyallerin birbirine olan uzaklıkları, motosiklet firmalarının sorumlulukları gibi şeyler var ve evet Euro 4 standartlarına göre ABS sistemi mutlaka bulunması gereken bir zorunluluk halinde.
Yani büyük sayılarda motosiklet üretecekseniz ve bunu Avrupa’da satacaksanız, Avrupa Regülasyonları size neyi yapıp neyi yapamayacağınızı harfi harfine söylüyor. Ayrıca Euro 4 standartlarında sadece egzozdan çıkan gazlar değil aynı zamanda depodan buharlaşarak çıkan benzin buharı dahi regüle ediliyor. Ayrıca bu motosikletlerin standartlara tüm ömrü boyunca uyması gerekiyor.
Euro 3’den Farkları Neler?
Öncelikle Euro 4’ü geçmesi Euro 3’den daha zor. Euro 3 standartları 2005 yılında üretilecek yeni modellere ve 2006 yılından sonra ise piyasada olan tüm motorlara standart oldu. Euro 3 önceki standart olan Euro 2’ye göre karbon monoksit, hidrokarbonlar ve nitrojen oksitlere daha sıkı kurallar getirmişti. Üreticilerin bu zehirli gazları daha az zehirliye çevirmeleri için kocaman katalitik konvertör takması ve yakıt enjeksiyon sistemleri ile ne kadar yakıtın motora gittiğinin mükemmel bir titizlik ile kontrol edilmesi gerekiyordu
Motosiklet motoru yapma kısmı yakıtın mükemmel oranda içeri gitmesi, tamamiyle yanması ve ortaya çıkan enerjinin olabildiğince az şekilde çöp edilmesini ve ayrıca atılan gazların mükemmel şekilde filtrelenmesini gerektirdiğinden iyice çetrefilli bir hal almıştı. Bu arada üreticilerin öncekilerden daha yüksek güçler üretmesi gerektiği gerçeğini es geçmememiz gerekiyor.
2000’li yılların ortalarında gelen bu standartlardan dolayı bazı motorlar daha fazla ağırlığa, bazıları daha isteksiz gaz tepkilerine ve bazıları ise bunların ikisine birden sahip oldular. Suzuki’nin 2007 GSX-R 1000’i iki egzozunda birden katalitik konvertöre sahip olunca önceki K5 kasadan daha fazla ağırlaştı ve bunu gerçekten hissettirdi. Yamaha FZ1 Fazer gibi bir çok model ise kompleks yakıt gereksinimi hesaplarından dolayı amatörlük yaşayan mühendisler sebebiyle aç-kapa düğmesi gibi gaz tepkisine sahip oldu.
Euro 4 ise Euro 3’den çok daha sıkı ve eski standarda bazı yeni ölçümler daha getirmiş. Motorlar daha az egzoz emisyonu salgılamak zorundayken aynı zamanda da buharlaşma testlerini geçmelilerdi. Ayrıca OBD-I adı verilen arıza tanımlama sistemleriyle beraber motorlar belli bir kilometreye gelene kadar bu testlerden başarıyla geçmek zorunda bırakıldılar.
Benzin buharında egzozdan çıkanlardan daha fazla yanmamış hidrokarbonlar bulunuyor ve depoyu doldurduğunuz andan itibaren bu yakıt bir hava alma borusu üzerinden havaya doğru buharlaşmaya başlıyor. Euro 4 bu gazların nasıl dışarı çıkacağını da limitliyor.
Bu buharlara standart çözüm yakıt buharının tekrardan sıvıya dönüştürüldüğü bir bölmeye doğru havalandırılması. Bu bölmede bulunan karbon malzeme (genellikle kömür olur) sünger gibi buharı emer. Motor çalıştığı sırada bu emilen buhar sıvıya dönüştürülerek yakıt sistemine geri eklenir. Tabii bu durum yakıt sistemi mühendisleri için ekstra baş ağrısı demek oluyor.
Yani 2016 yılından itibaren Euro 4’e tabi olan motorlar bu buharlaşma testini geçmeliler ve bu testten geçebilmek için bu bölmeye sahip olmaları gerekiyor.
Motorların ayrıca OBD-I sistemine sahip olması gerekiyor. Bu sistemde motorun tüm bilgileri, ölçüm standartları ve kayıtları, emisyon sistemleri kontrolörü ve servis teknisyenlerinin arıza tespit cihazlarını çalıştırabilmelerini sağlayan OBD-I soketi aynı zamanda motorun ileriki zamanlarda emisyonlara uyup uymadığını da bizlere söyleyecek. 2020 yılında ise OBD-II sisteminin gelmesi planlanıyor. Bu gelecek sistemde, alet kendi kendini ölçerek emisyonlara uyması için yakıt hava karışımı gibi değerleri otomatik olarak değiştirecek.
Peki Hangi Motorlar Etkilenecek?
Euro 4 emisyonları 2016 yılında tanıtılacak ve 2017 yılında is piyasada 0 olarak satılacak tüm motosikletleri kapsayacak. Buna örnek vermek gerekirse yeni Honda Africa Twin, yeni Suzuki GSX-R1000 ve Yamaha MT-10 gibi motorların hepsi Euro 4’e tabi olacak. Ardından 2017 yılında ise şu an piyasada olan tüm modellerin yeni emisyonlara geçişi sağlanmış olacak. Buharlaşma gibi emisyon kuralları ABD’nin Kaliforniya eyaletinde bir süredir yürürlükte olduğundan üreticilerin buna geçişinin kolay olacağı düşünülüyor.
Bunun dışında, üreticiler Euro 4’ün geleceğini biliyorlardı ve bundan da sert olan Euro 5 kurallarının birkaç yıl ötede olduğunun farkındalar. Yani üreticilerin motorlarını bu kurallara göre değiştirmeleri veya tamamiyle baştan üretmeleri için süre mevcuttu. 2005 yılında gelen Euro 3 kuralları Suzuki’nin hava soğutmalı GSX1400’ünün ölümü anlamına gelmişti fakat Yamaha’nın hava soğutmalı XJR1300’ü bundan etkilenmemişti. Fakat tahminimiz bu motorun da 2017 yılında değişikliklere uğrayacağı.
Kimi üreticiler bu emisyonları tutturmak için değişken zamanlamalı sübap sistemini kullanıyor. Buna örnek olarak Ducati’nin Multistrada ve XDiavel’ini örnek gösterebiliriz. Bu sistem sayesde hem uzun bir devir bandı aralığında yüksek güç elde edilirken hem de Euro 4 emisyonları tutturuluyor.
Ducati 959 Panigale, Euro 4’ün performansta yarattığı kısıtlamaları aşmak için 899’un yerine geldi. Artan CC ile aradaki performans kaybı yok edildi. Euro 4 emisyon kuralları Triumph’ın yeni Bonneville serisinin su soğutmalı motorlarının hava soğutmalı motor duruşunu bozmadı. Bonneville’in motorları en güçlüler arasında olmayabilir fakat klasik tadını verebilen modern motorlar yapılabileceğinin bir göstergesi.
Sonuç olarak üreticiler Euro 4 şartlarına uyan bir motor satın alan kullanıcıların Euro 3 ile aradaki farkı hissetmemesi için uğraşıyorlar. Büyük ihtimalle hissedeğimiz tek fark artık garaja girdiğimizde geceden uçan benzin buharının kokusunu almayacak olmamızdır. Euro 4 motorları daha ağır, daha tepkisiz ya da daha pahalı yapmayacak diye umuyoruz. Piyasadaki rekabetin gerektirdiği fiyatlandırmalardan dolayı mühendislerin bu değişiklikleri uygun fiyatla bize sunacaklarını düşünüyoruz. Ayrıca bu Euro 4 standartları için karar alma mercilerindeki yöneticilere kızacağımız kadar sevinmeliyiz çünkü bu emisyonlar aynı zamanda motosikletlerimizin de daha az yakıt tüketeceği anlamına geliyor. Bu sayede hem doğaya hem de cebimize daha az zarar vereceğiz.
Yıllara Göre Egzoz Gazı Salınım Değerleri Standartları